“Herkesi Kör Alemi Sersem Sananlar”
Mesud Tek
Hakkını yememek lazım.
TC Başbakanı Erdoğan iyi bir hatip, konuştuğunda
dinleyicileri etkisi altına almayı biliyor.
Halkın anlayacağı kelimeleri kullanmaya özen
gösteriyor ve sık sık değim ve atasözlerine
başvuruyor.
Erdoğan “Balyoz Planı” açığa çıktıktan
sonra, yaptığı konuşmalarda bu yeteneğini
konuşturdu.
TC Başbakanı, yaptığı bir konuşmada
Balyoz Planı”nı görmezden gelenleri veya onu küçümseyenleri,
özellikle de Deniz Paşa’yı hedef alarak “sen herkesi
kör alemi sersem mi sanıyorsun” dedi.
Erdoğan haklı bence.
Ziya Paşa’ya ait olan bu söylemin, Türkiye ve Kuzey
Kürdistan’da önemli bir karşılığı
olduğu bir gerçek.
Deniz Paşa başta olmak üzere cümle darbeseverler
böyleler; herkesi kör alemi de sersem sanıyorlar.
Özellikle bir kısım Türk ve Kürt politikacıları,
Türk ve Kürt halklarının “balık hafızalı”
olmalarına da güvenerek, herkes kör alem sersemmiş
gibi davranıyorlar.
Baksanıza, Öcalan, herkesi kör alemi sersem sanıyor
olacak ki, Onur Öymen’in başlattığı Dersim
tartışmalarının Mustafa Kemal’in gerçek
yüzünün bir kez daha açığa çıkarttığı
günlerde, Mustafa Kemal’e toz kondurtmamaya devam ediyor,
“yaşanan tartışmalar beni doğruluyor,
Mustafa Kemal’in Dersim katliamından haberi yoktu” mealinde
şeyler söylüyor. .
Erdoğan da bazen herkesi kör alemi sersem sanıyor.
Başbakan’ın sık-sık dile getirdiği
söylemlerden birisi de “dik duracağız, ama diklenmeyeceğiz.”
Elbette ki Erdoğan’ın dik durduğu gelişmeler
oldu; hakkını yemeyelim.
Örneğin e-muhtıra karşısında dik
durdu, “özde değil sözde laik olan” Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı
seçiminde de.
Ama başta dik duracağını ilan ettikten
sonra sadece eğilmekle kalmadığını,
statükocular karşısında sinip demokrasi ve
barış isteyenler karşısında dikleştiğine
de sık sık şahit olduk.
Şemdinli olayları sırasında “gideceği
yere kadar gideceğiz” diyerek dik duran Erdoğan,
süreç generallere uzanınca eğilmekle kalmamış,
“Şemdinlilerin şahitliği kabul değil”
diyerek Kürtlere diklenmişti.
“Yaratılanı yaradandan ötürü seven” Başbakan,
Diyarbekir’de gösterilerde yer alıp polis ile çatışan
çocukların ailelerine diklenip, “devlet çocuk mocuk dinlemez,
kendisine karşı olanlara sert tavır gösterir,
çocuklarınıza sahip çıkın” demekle kalmamıştı.
Gösterilere katılan çocukların yetişkinlerin
yargılandıkları özel mahkemelerde yargılanmalarını
sağlayan yasayı da çıkartmıştı.
Oysa aynı Başbakan, AB sürecine karşı
olanlar karşısında dik duracaklarını
ve gerekli olanları yapacaklarını dile getirmişti.
Aktütün Baskınına ilişkin haberlerden rahatsız
olan ve herkesi “doğru yerde durmaya, dikkatli olmaya
çağıran” Genelkurmay Başkanı’na karşı
“biz doğru yerdeyiz” diyerek dik duran Erdoğan,
daha sonra İlker Başbuğ’un söylemleri ile Taraf
gazetesine diklenmiş, Aktütün Baskınında yaşanan
ihmalleri sorgulayan yayınları “teröre destek” olarak
niteleyip, “Paşasının Başbakanı”
nitelemesini hak etmişti.
Erdoğan “dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz”
diyor, ama o kadar.
Dik durmanın gerektiği ciddi adımları
da atmıyor.
Atmasını isteyenlere karşı dikleniyor,
“bizi gaza getiremezsiniz” diyor; hükümetten ciddi adım
atmasını isteyenlerden önce kanunları ve Anayasa’yı
okumalarını istiyor.
Oysa hiçbir kimse Erdoğan’dan, kılıcı
eline alıp önüne geleni kesmesini beklemiyor.
Beklenen şey, AB sürecinin siyasal gereklerinin yerine
getirilmesi, askeri vesayet rejimini ortadan kaldıracak,
demokrasiyi güçlendirip geliştirecek, Kürt sorununun
diyalog yoluyla barışçıl biçimde çözümünün
yolunu açacak adımların atılması, gerekli
yasal düzenlemeleri yapılması.
Erdoğan, “kanun devleti peşinde değiliz, hukuk
devletinin peşindeyiz” diyor.
Ama hukuk devleti olunması için önerilerde bulunanlara
da dikleniyor ve “bizi gaza getiremezsiniz” diyor; onlardan
12 Eylül Faşist rejiminin ürünü olan Anayasa’yı
dikkate almalarını istiyor.
Ve böyle yapmakla, Erdoğan da herkesi kör alemi sersem
sanıyor.
“Balyoz Planı” sonrası yaşanan gelişmeler
ve gösterilen tavırlar bir kez daha gösterdi ki “açılım
süreci” sadece, köklü bir demokrasi mücadelesi geleneğine
sahip olmayan AKP hükümetine bırakılmayacak kadar
önemli bir konu.
Bu nedenle Türk, Kürt, tüm özgürlük, barış ve demokrasi
yanlıları bir an önce el ele vermelidirler.
Yazarın önceki yazılarından:
Ağca,
Samast, Darbe ve Açılım
Zamanı
Değil Mi?
Bir
Kez Daha “Türkiye Partisi” Ya Da “Çatı Parti” Üzerine
“Allah
Barzani ve Talabani’den Razı Olsun”
Eğer
Muhatap Çok Gerekliyse..
Taraf’tan
Yana Taraf Olmanın Zamanı
Açılım
devam etmeli
Demek
ki Neymiş!..
Her
İkisi De Doğru Söylüyor
Açık Mektup
Sayın
Erdoğan Devamını da Getirin
Zorlu
Ama Önemli Bir Başlangıç
Kurd
û Proseyê Aşitî Li Tirkiyê
6.
Kürdistan Hükümeti
“Ortadoğu’da
Allah’ın Dediği Olur”
Ez
jî Çûme Hecê
Kendi
Liderlerimizden Öğrenmek..
Bir
kez daha “Keşke” Dememek İçin
“Türk
Sorunu” mu?
1
Eylül ve Süreç
“Ölüm
ile Korkutup Sıtmaya Razı Etmek”
Xala
Hertimî Ya Rojeva me Ya Siyasî
İyimserlik
ve Olmazsa Olmazlar...
Seçim
Sonrası Sınavı
Güney
Seçimleri Ve Tavrımız
Halwesta
me
Demokrasi,
Dipçik ve Cop
Yetersiz
ama önemli..
“Peygamber
Ocağı” Böyle İse Eğer..
Olmazsa
olmazlar!..
Erdoğan Samimi İse Eğer..
Eğitim,
ama nasıl?
Gözden
Kaçırılmaması Gerekenler..
Türk
Devleti PKK İle De Görüşmelidir!..
Türkiye
Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Musul’da
Neler Oluyor?
“Türkiyelileşme"
Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın
Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler
Günü
Soğukkanlı
Olmanın Zamanı
29
Mart Sonrasına Dair
“Ya
Hezar ya Hiç”
Mart
Ayı ve Dersleri
Can
Kurban Bu Provokasyona
Kim
Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu
da böyle biline”
Yêzidiler,
Güven ve Vefa
“Kürdistanlı
Partiler Konferansı”
Bilim
İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı
Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri
Oturup Doğru konuşursak..
Darısı
Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin
Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan”
ve teferruat!..
Tekrarın
getireceği sıkıcılığı da
göze alarak..
Velev
ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk
Etmesi Gerekenler..
Arap
Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın
Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci
Tezkereye Dair..
Kirli
Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu
Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan
Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi
Çatı
Uzlaşmak…
Güngören,
Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte
Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
“Ordu
Yargı El Ele”
Anayasa
Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000
İmza ve “Yabancı”lar
1000
İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi
Olmak Gerekirse..
İyi
Şeyler
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|