PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 

Değişim..

Mesud Tek

Biz fark etmesek de, gözle görülür bir hale gelmese de Türkiye değişiyor.

Değişim, doğru bir hat izlemiyor; bazen duraklama devrine giriyor ama devam ediyor.

Bazı siyasi kesimler buna iktidar mücadelesi diyorlar.

Haksız sayılmazlar, bence de öyle.

Türkiye’de “kıran kırana” bir iktidar mücadelesi yaşanıyor.

Ama bu, klasik bir iktidar mücadelesi değil.

Yani mücadele sömürülenlerle sömürenler, emekçiler ile sermayedarlar arasında yaşanmıyor.

Ne yazık ki bağlaşıklarını kurmuş ve iktidara yakın güçlü bir emekçi hareketi henüz oluşmadı.

Yani gündemde olan köklü radikal değişimler ya da emekçilerin iktidarı değil.

Keşke öyle olsaydı.

O zaman iş, nispeten kolay olurdu.

Elbette uzun vadede değişimin nasıl gerçekleşeceğini kestirmek mümkün değil.

Ayrıca geleceğe ipotek koymak doğru olmaz.

Ama gelişmeler Türkiye’deki demokrasi yönündeki değişimin devrim yolu ile değil, evrim yolu ile gerçekleşeceğini ortaya koyuyor.

Yani Türkiye yavaş yavaş değişiyor; değişecek.

Değişimin dinamikleri ise eski ezberlerimize pek uymuyor.

Mücadelenin bir yanında  Kemalist sistemin, bürokratik ve askeri vesayet rejiminin savunucuları, statükocular bulunuyor ve bunların başında ordu, yargı, üniversitelerin önemli bir bölümü ve devletten palazlanan sermaye geliyor.

Öteki cephe ise daha çok renkli ve sesli.

Kemalist sistemin bugüne kadar dışladığı, inkar edip ortadan kaldırmaya çalıştığı toplumsal kesimler bu cephenin potansiyel dinamiğini oluşturuyorlar:

Kürtler, Aleviler, emekçiler, dindarlar, dini ve etnik azınlıklar, farklı cinsel tercihleri olanlar, AB taraftarları, devlette ve idarede kendine yer arayan “Anadolu sermayesi”, liberaller, “İkinci Cumhuriyetçiler” ve benzerleri..

Ve doğal olarak bu kesimlerin değişimden beklentileri de farklı.

Ve ne yazık ki değişimin temel dinamiklerinin, özellikle Kürtlerin, Alevi ve emekçilerin rollerini gerektiği gibi oynadıklarını söylemek mümkün değil.

 “Devrim ve demokrasinin motoru” emekçilerin önemli bir bölümü yaşanan değişim sürecine kuşku ile yaklaşıyorlar; bazen de değişimin karşısında yer alıyorlar.

Aynı şeyleri Aleviler için de söylemek mümkün.

Sunni dindarların değişim cephesi içinde yer almaları ve AKP’nin yer yer sürecin başında yer alıp yönlendirmesi, Alevi kesiminde azımsanmayacak bir kaygıya neden oluyor.

Çünkü AKP hükümeti, genel olarak 12 Eylül rejiminin Alevilere yönelik siyasetini devam ettiriyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin zorunlu din dersi ile ilgili aldığı kararı uygulamayan hükümet “Alevi açılımı”nda tutarsız davranıyor.

Hükümetin, Alevilerin temel istemlerini karşılamak amacıyla gerekli adımları atmada gösterdiği kararsızlık ve bazı AKP’li belediyelerin, fertlerin özel yaşamlarına müdahale anlamına gelen uygulamaları da işin tuzu biberi.

Bu ve benzeri uygulamalar Alevi kesimindeki kaygıların devam etmesini sağlamakla kalmıyor, Alevilerin celladı olan Kemalist rejimden kopmalarını da geciktiriyor.

Kürt açılımının geldiği nokta, bu süreçte yaşananlarla AKP hükümetinin tutarsız ve kararsız tavrı biliniyor.

DTP’nin kapatılması ve seçilmiş belediye başkanlarına yönelik Dersim Sürgünleri’ni andıran uygulamalar karşındaki tavrında olduğu gibi, AKP hükümeti baltayı hep kendi ayağına vurdu.

Ama gelinen noktadan sadece ve sadece AKP hükümetini sorumlu tutmak doğru değil.

Hükümet kadar olmasa da, değişik nedenlerle sürece soğuk davranan ve hatta karşı çıkan sol ve demokrat güçlerle Kürt yurtsever hareketi de sorumludur.

Toplumsal olaylara siyah-beyaz penceresinden bakmayı adet haline getirmiş solun önemli bir bölümünün, AKP’nin gizli gündemi var, takiye yapıyor” vb. gibi ezberlerini bozmaya niyeti yok.

Kürt hareketinin en örgütlü ve güçlü kesimi olan PKK ve çevresinin açılıma ve onunla bire bir bağlantılı olan Ergenekon Davası’na gerekli önemi ve desteği verdiğini söylemek mümkün değil.

PKK ve DTP’nin açılım sürecindeki tavrına ilişkin olarak çokça yazılıp çizildi.

Söylenenleri uzun uzadıya tekrarlamanın anlamı yok. Kısaca söylemek gerekirse:

Açılım sürecinin kendisini tasfiye etmeyi amaçladığına inanan PKK ve çevresi, açılıma gerekli desteği vermediği gibi, Öcalan’ın hücresi, sağlığı ve benzerin nedenlerle yaptığı ve suçsuz insanların zarar görmesine yol açan eylemler ve Reşadiye Saldırısı  ile sürecin tıkanmasına yardımcı oldular.

Başta biz olmak üzere, bazı çekinceleri olmasına karşın açılım sürecini destekleyen PKK dışındaki yurtsever hareketin eksikliklerini de unutmamak gerekir.

Bizler ne yazık ki sesimizin daha gür çıkmasını, bu alanda “3. Ses” olmayı başaramadık.

(Ki, sözkonusu başarısızlığın nedenleri, bu yazının konusu değil.)

Değişim süreci, Taraf gazetesinin ortaya çıkarttığı Balyoz Darbe Planı ile başlayan yargı süreciyle çok önemli bir aşamaya ulaştı.

Emekli ve muvazzaf yüksek rütbeli subaylar için başlatılan yargı süreci, Türkiye’de taşları bir kez daha eski durumuna gelmeyecek şekilde oynattı.

Gelinen noktada cevabı aranan soru şu:

Statükodan, Kemalist sistemin, askeri vesayet rejiminin devamından yana mıyız, yoksa değişimden, insan hak ve özgürlüklerine saygılı, insanların etnik ve dini kimliklerinden dolayı baskı görmediği, hak ve özgürlüklerin hiçbir engelle karşılaşmadan kullanabildiği bir sistemden yana mı?

Soruyu ikinci şıkkı işaretleyerek cevaplayan sol, demokratik ve Kürt yurtsever kesimlere düşen görev, içinde AKP’nin yer aldığına takılmadan değişim sürecine aktif biçimde katılmak, süreci derinleştirerek ilerletmek amacıyla AKP’den daha değişimci ve demokratik bir alternatif yaratmaktır.

Ezberlerini bozmuş sol, demokratik güçler ve barış yanlıları ile Kürt yurtsever hareketi, AKP hükümetini, askerler karşısında dik durmaya çağırmalı, açılım sürecinde samimi ve kararlı olmasını istemeli, O’nu AB sürecinin gerektirdiklerini yapmaya zorlamalı.

Hükümeti, AB ilkeleri ve uluslararası normlara uygun yasal değişiklikleri yapma, Türkiye’nin çok renkli yapısına uygun ve her rengin haklarını koruyan çağdaş bir anayasa hazırlanması konusunda teşvik edici olmalı, AKP hükümetinin bu doğrultuda atacağı adımları desteklemelidir.

Türkiye’de yaşanan değişim süreci, çıkarları farklı, hatta bir birine zıt kesimleri içinde barındırıyor.

Ama değişim süreci, sadece demokratik mücadele geleneğinden yoksun AKP hükümetine bırakılmayacak kadar ciddi ve kader belirleyici bir süreçtir.

Unutmamalıyız ki, değişim sürecinde yer alan dinamikler, sonuna kadar birlikte olmalıdırlar diye bir kural yok.

Bu nedenle demokrat ve sol güçler ile Kürt yurtsever hareketi her kesimden önce değişim sürecine sahip çıkmalı.

Çünkü Kürt sorunu çözülmeden ülkeye demokrasi gelmez, demokratik bir sistem Kürt özgürlüğünün garantilerinden biridir.

Yazarın önceki yazılarından:

“Taş Atan Çocuklar” ve Demagoji
Tarafları Bulunduğumuz Yere Çağırmak Doğru Değil..
Bir Kez Daha Atı Arabanın Önüne Koymak Üzerine
“Herkesi Kör Alemi Sersem Sananlar”
Ağca, Samast, Darbe ve Açılım
Zamanı Değil Mi?
Bir Kez Daha “Türkiye Partisi” Ya Da “Çatı Parti” Üzerine
“Allah Barzani ve Talabani’den Razı Olsun”
Eğer Muhatap Çok Gerekliyse..
Taraf’tan Yana Taraf Olmanın Zamanı
Açılım devam etmeli
Demek ki Neymiş!..
Her İkisi De Doğru Söylüyor
Açık Mektup
Sayın Erdoğan Devamını da Getirin
Zorlu Ama Önemli Bir Başlangıç
Kurd û Proseyê Aşitî Li Tirkiyê
6. Kürdistan Hükümeti
“Ortadoğu’da Allah’ın Dediği Olur”
Ez jî Çûme Hecê
Kendi Liderlerimizden Öğrenmek..
Bir kez daha “Keşke” Dememek İçin
“Türk Sorunu” mu?
1 Eylül ve Süreç
“Ölüm ile Korkutup Sıtmaya Razı Etmek”
Xala Hertimî Ya Rojeva me Ya Siyasî
İyimserlik ve Olmazsa Olmazlar...
Seçim Sonrası Sınavı
Güney Seçimleri Ve Tavrımız
Halwesta me
Demokrasi, Dipçik ve Cop
Yetersiz ama önemli..
“Peygamber Ocağı” Böyle İse Eğer..
Olmazsa olmazlar!..
Erdoğan Samimi İse Eğer..
Eğitim, ama nasıl?
Gözden Kaçırılmaması Gerekenler..
Türk Devleti PKK İle De Görüşmelidir!..
Türkiye Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Musul’da Neler Oluyor?
Türkiyelileşme" Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler Günü
Soğukkanlı Olmanın Zamanı
29 Mart Sonrasına Dair
“Ya Hezar ya Hiç”
Mart Ayı ve Dersleri
Can Kurban Bu Provokasyona
Kim Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu da böyle biline”
Yêzidiler, Güven ve Vefa
“Kürdistanlı Partiler Konferansı”
Bilim İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri Oturup Doğru konuşursak..
Darısı Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan” ve teferruat!..
Tekrarın getireceği sıkıcılığı da göze alarak..
Velev ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk Etmesi Gerekenler..
Arap Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci Tezkereye Dair..
Kirli Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi Çatı
Uzlaşmak…
Güngören, Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
Ordu Yargı El Ele”
Anayasa Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000 İmza ve “Yabancı”lar
1000 İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi Olmak Gerekirse..
İyi Şeyler
Kürt Çatısı
Kargalar Bile Gülmüştür
Kemalizmi Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler Günü
Kendisine Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı Gerçeklerimiz
Türk Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların Üstesinden Gelmek İçin..
Allah Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa ve AKP’ye Dair
“Hak İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti, Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan ve Nobel
Baykal’ın Başına Düşen Taş
Samimiyet Sınavı-2
Türkiye Paşalar Cumhuriyeti
PKK Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere ve Kararlılık
Çıkmaz Sokak
Olması Gereken..
Kemalizm İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin Gelişi
Gerginlik Kapıda
Sözcüklerin Önemi!..
Şeyh Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü Masalları
Kıyamet Koparken...
Anayasa ve Kürtler
Qandil’e Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı Kendimize Batırmalıyız
Seçimler ve Sonrası..
Rektörün Tuttuğu Ayna
Öcalan İçin Fırsat
Sular Giderek Isınırken..
Lafla Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi Çocuklar”a İş Çıktı
Polis Devleti
Papatya Falı
İran-ABD İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu Süreç
Hazır Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız Kürdistan
Newrozu Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun İlani
Evren Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul ve Tokmak
Atı Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik Yarışı
Ben Erdoğan Hayranıyım!..
Katil Kim?
Zor Günler
Samimiyet Sınavı
Yeni Yıl
Ankara Kriterleri-2
Geç Olmadan
Gelenek
“Ne Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol mü?
Demokrasi
Hayalleri Yasaklamak
Erken Ölüm
Törkiş İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar Cumhuriyeti”
Cadı Kazanı
Sıcak Günler
Başbakan’ın TİT Aşkı
“Bayrak Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık Üçüzler
Kirlenme, Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma

MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım

Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”

 

 
PSK Bulten © 2010