Anayasa Cengleri
Mesud Tek
Beklenen oldu.
Ve beklendiği gibi de oldu.
AKP hükümeti anayasa değişikliğine ilişkin
olarak hazırladığı taslağı siyasi
partilere sundu, kamuoyuna açıkladı.
Ve böylece anayasa cenglerini de başlatmış
oldu.
Taslağın, kısa sayılmayacak bir dönem
boyunca televizyon ekranları ile gazete haber ve köşelerinin
değişmez konusu olacağını söylemek,
abartı olmaz.
Daha şimdiden taslaklara ilişkin belirtilen görüşlerin,
eleştiri ve önerilerin haddi var hesabı yok.
Siyasi partiler, toplumun değişik kesimleri, guruplar
konuya ilişkin görüşlerini dile getiriyorlar.
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Hâkimler
ve Savcılar yüksek Kurulu gibi yüksek yargı organları
renklerini belli ederek anayasa değişikliğine
karşı olduklarını ve 12 Eylül Anayasası’nı
cansiperane koruyacaklarını deklere ettiler.
CHP daha baştan kırmızı kartını
gösterdi.
MHP’nin kartı ise sarı.
“Taslakları görüşelim ama kararı bu meclis
değil, bir sonraki meclis versin” diyor.
BDP de tavrını “yapıcı muhalefet” olarak
ilan etti; şimdilik.
Kesin tavrı için değişiklik görüşmelerini
ve de İmralı’dan gelecek mesajları beklememiz
gerekiyor.
Sadece konunun uzmanları ve akademisyenler değil,
sivil toplum kuruluşları, meslek odaları da
görüşlerini dile getiriyorlar.
“12 Eylül Anayasası değişmeli ama” ile başlayan
cümlelerin çoğunluğu dikkat çekiyor.
“Anayasa değişmeli, ama niye şimdi?”
“12 Eylül Anayasası değişmeli, ama AKP anayasa
değişikliği yapamaz.”
“İrticacı olduğu Anayasa Mahkemesi kararı
ile tescil edilen AKP ve çoğunluğu oluşturduğu
bu Meclis anayasa değişikliği yapamaz, yapsa
bile demokratik olmaz.”
“AKP kapatılmaktan kurtulmak için anayasayı değiştiriyor”
vs..
Bu ve benzeri belirlemeleri, Kemalist sistemin ret ve inkâr
ettiği toplumsal guruplar ve özellikle 12 Eylül faşist
dönemin en ağır sillesini yemiş kesimlerin
ağzından duymak, doğrusu insanı üzüyor.
Öyle anlaşılıyor ki bu kesimlerin ağzı
sütten çok yanmış.
Ki, yoğurdu üfleyerek de olsa yiyemiyorlar, “ya soğuk
değilse” diyerek etrafında dolaşıyorlar.
Zamana itiraz edenler, haksız sayılmazlar.
Çünkü anayasa değişikliği şimdi değil,
AKP’nin yeni bir anayasa tasarısı hazırladığı
birkaç yıl öncesinde gündeme gelmeliydi.
Ama gelmedi, AKP getirmedi ya da getiremedi; şimdi getiriyor.
Bu durumda doğru olan “niye şimdi anayasa değişikliğini
gündeme getiriyor” diye değişikliğe karşı
çıkmak değil, “niye o kadar hazırlıktan
ve tartışmadan sonra gündeme getirmedin”
diyerek AKP’yi eleştirmek, onun tutarsız ve kararsız
tavrını teşhir etmektir.
“AKP anayasa değişikliği yapamaz” deniliyor.
Niye, “sadece askeri cuntaların atadığı
kurucu meclisler yeni anayasa ve anayasa değişiklikleri
yaparlar” diye bir kural mı var?
Ufuk Uras’ın dediği gibi, savaşa karar verme
yetkisine sahip olan bu Meclis niye anayasa değişiklikleri
yapamasın?
Tatlı su demokratları, AKP de dâhil siyasi partilerin
kapatılmasına karşı çıkacaklarına,
“AKP kapatma cezasından kurtulmak için anayasayı
değiştiriyor” diyorlar.
Hele “yüksek yargının bağımsızlığı
ortadan kaldırılmak, işlevsiz hale getirilmek,
kontrol altına alınmak isteniyor” itirazı yok
mu?
İnsan ne diyeceğini şaşırıyor.
Sivil mahkemenin 39 yıla mahkûm ettiği Büyükanıt’ın
iyi çocuklarını askeri mahkemeye sevk ettirerek
serbest kalmalarını sağlayan yüksek yargı
mı bağımsız, Yoksa verdiği kararla
Hrant Dink cinayetinin taşlarını döşeyen
mi?
“Söz konusu devletim olursa ötesi teferruattır, hukuk
mukuk dinlemem” diyen anlayışın hâkim olduğu,
kelli felli yüksek yargıçların omuzu kalabalık
subaylar karşısında hazır ola geçtikleri,
emre amade oldukları bir yargının, “işlevsiz
hale gelmesi”nin sürüye herhangi bir zararı olmadığı
gibi, faydası vardır, demokrasi gibi hayırlı
bir yapıya vesile olabilir.
Tüm bu ve benzeri itiraz gerekçeleri, ipe un sermenin ötesinde
bin anlam ifade etmiyorlar.
Ben hukuktan anlamam, kafam bu ve benzeri konulara basmaz.
Böylesi durumlarda karşıtım ne yapıyor
ve istiyorsa onun tersini yapar ve isterim.
Ne söyleyecekleri bir sır olmamakla birlikte, ordu konuya
ilişkin tavrını açıklamadı.
Ama CHP’nin, MHP’nin, askeri vesayet yanlılarının,
ırkçı şovenlerin, ulusalcıların,
hulasayı kelam cümle Kemalist ve resmi ideoloji bağımlıların
ne istediklerini biliyorum.
Bu nedenle de tüm eksikliklerine, Kürt sorununu doğrudan
ilgilendiren maddeler içermemesine rağmen, söz konusu
anayasa değişikliğini destekliyorum
Çünkü AKP’nin niyeti ne olursa olsun, 12 Eylül domuzundan
kopartılacak her kılın bir kazanım olduğuna
inanıyorum..
Kaldı ki, her şey bitmiş değil.
Anayasa değişikliği uzun bir süreç.
Gerekli olanın AB ve uluslararası normlara uygun
olarak hazırlanan ve Türkiye’nin renkli yapısını
yansıtan yeni bir anayasa olduğunu akıldan
çıkartmadan, Kürtler, değişim ve demokrasi
isteyen güçler, devletin dışlayıp yok etmek
istediği kesimler, insan hakları örgütleri, sivil
toplum kuruluşları el ele vererek bu süreci etkileyebilirler,
taleplerini gerçekleştirebilirler.
Ve böyle de yapmalıdırlar.
Çünkü anayasa değişikliği de sadece AKP’ye
bırakılmayacak kadar ciddi bir konudur.
Bu nedenle topluma zorla giydirilen bir gömlek ya da Türkiye’nin
saygın hukukçularından Sami Selçuk’un değimi
ile “polis nizamnamesi” olan 12 Eylül Anayasa’sından
kurtulmak isteyenler bir araya gelmeli, Anayasa cenglerine
katılmalı.
Bu cenglerde AKP ile aynı saflara düşmekten ve
O’nu desteklemekten çekinmemelidirler.
Yazarın önceki yazılarından:
Halepçe’de
Newroz
Ahmet
Altan’a Açık Mektup
Değişim..
“Taş
Atan Çocuklar” ve Demagoji
Tarafları
Bulunduğumuz Yere Çağırmak Doğru Değil..
Bir
Kez Daha Atı Arabanın Önüne Koymak Üzerine
“Herkesi
Kör Alemi Sersem Sananlar”
Ağca,
Samast, Darbe ve Açılım
Zamanı
Değil Mi?
Bir
Kez Daha “Türkiye Partisi” Ya Da “Çatı Parti” Üzerine
“Allah
Barzani ve Talabani’den Razı Olsun”
Eğer
Muhatap Çok Gerekliyse..
Taraf’tan
Yana Taraf Olmanın Zamanı
Açılım
devam etmeli
Demek
ki Neymiş!..
Her
İkisi De Doğru Söylüyor
Açık Mektup
Sayın
Erdoğan Devamını da Getirin
Zorlu
Ama Önemli Bir Başlangıç
Kurd
û Proseyê Aşitî Li Tirkiyê
6.
Kürdistan Hükümeti
“Ortadoğu’da
Allah’ın Dediği Olur”
Ez
jî Çûme Hecê
Kendi
Liderlerimizden Öğrenmek..
Bir
kez daha “Keşke” Dememek İçin
“Türk
Sorunu” mu?
1
Eylül ve Süreç
“Ölüm
ile Korkutup Sıtmaya Razı Etmek”
Xala
Hertimî Ya Rojeva me Ya Siyasî
İyimserlik
ve Olmazsa Olmazlar...
Seçim
Sonrası Sınavı
Güney
Seçimleri Ve Tavrımız
Halwesta
me
Demokrasi,
Dipçik ve Cop
Yetersiz
ama önemli..
“Peygamber
Ocağı” Böyle İse Eğer..
Olmazsa
olmazlar!..
Erdoğan Samimi İse Eğer..
Eğitim,
ama nasıl?
Gözden
Kaçırılmaması Gerekenler..
Türk
Devleti PKK İle De Görüşmelidir!..
Türkiye
Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Musul’da
Neler Oluyor?
“Türkiyelileşme"
Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın
Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler
Günü
Soğukkanlı
Olmanın Zamanı
29
Mart Sonrasına Dair
“Ya
Hezar ya Hiç”
Mart
Ayı ve Dersleri
Can
Kurban Bu Provokasyona
Kim
Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu
da böyle biline”
Yêzidiler,
Güven ve Vefa
“Kürdistanlı
Partiler Konferansı”
Bilim
İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı
Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri
Oturup Doğru konuşursak..
Darısı
Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin
Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan”
ve teferruat!..
Tekrarın
getireceği sıkıcılığı da
göze alarak..
Velev
ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk
Etmesi Gerekenler..
Arap
Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın
Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci
Tezkereye Dair..
Kirli
Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu
Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan
Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi
Çatı
Uzlaşmak…
Güngören,
Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte
Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
“Ordu
Yargı El Ele”
Anayasa
Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000
İmza ve “Yabancı”lar
1000
İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi
Olmak Gerekirse..
İyi
Şeyler
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|