DTP sorumluları bu işlere ne der?

Kemal Burkay

Ahmet Türk’ün 24 Şubat’ta DTP Parlamento Grubu’nda Kürtçe konuşmasının üzerinden üç hafta zaman geçti. Geç de olsa bu konuya değinmek istiyorum.

Kimileri bunu AK Parti ile girişilen seçim yarışmasının ürünü taktik bir girişim saydı. Kimisi, ustaca bir adım sayıp övdü. Kimisi eleştirdi, hatta provokasyon sayan oldu. Ahmet Türk ise uluslararası anadil günü nedeniyle böylesine sembolik bir konuşma yaptığını söyledi.

Ahmet Türk’ü buna yönelten neden ne olursa olsun, onun anadiliyle ve kendi partisinin parlamento grubunda bir konuşma yapması olumluydu. Elbet, benim aklımda da, daha kısa süre önce TRT-Şeş’e karşı olumsuz yaklaşan Türk ve arkadaşlarının bu işi ne derece dil sorununu gündeme getirme amacıyla yaptıkları konusunda bir soru işareti yarattı.

Erdoğan hükümeti bir Kürtçe kanal açma gibi, Türkiye ve Kürt sorunu bakımından tarihi önemde bir adım atıyor, PKK-DTP çevresi ise buna burun büküyor, hatta karşı çıkıyorlar. Bu karşı çıkış sanatçıları ”hain” diye suçlamaya, hatta tehditlere varıyor ve bu durum hâlâ devam ediyor. Son bir habere göre birileri işi Rojin’in kapısına kan sürmeye kadar vardırmışlar.

Elbet bunu fırsattan yararlanan, ortalığı kızıştırmak isteyen kimi provokatörler de yapabilir. Türk derin devletinin, bu ülkenin cümle şovenlerinin de TRT-Şeş’ten rahatsız oldukları malum. Bu çevreler geçmişte de ortalığı kızıştırmak, kamuoyunu aldatmak için bizzat PKK adına pek çok olumsuz eylemler yaptılar.

Ama PKK bu tür eylemlerden uzak dursa, daha baştan karşı çıksa, ”ben yapmadım ve onaylamıyorum” dese, acaba birileri onun hesabına böylesi eylemleri yapabilir miydi? Besbelli yapamazdı, yapsa da inandırıcı olmazdı.

Ne yazık ki PKK geçmişte bu türden pek çok eyleme imza attığı gibi, başkaları tarafından yapılanlara da sahip çıkmaktan hoşlandı.

Bugün de benzer bir durum devam etmekte. Diyelim ki PKK’nın huyu böyle, ya DTP yöneticileri? Sayın Türk, TRT-Şeş’teki Kürt sanatçılara, programcılara yönelik suçlamaları ve tehditleri eleştiremez mi, ”biz bunu onaylamıyoruz,” diyemez mi? Neden sesleri çıkmıyor?..

AK Parti, belki Kürt halkının mücadelesinin eriştiği düzey ve uluslararası koşullar nedeniyle, zorunlu olarak Kürtçe TV alanındaki bu adımı attı ve kültürel planda başka adımlar atmaya da hazırlanıyor. Bunlar Kürt sorununu çözmeye yetmese de –ki yetmez- olumlu yönde adımlar… Ama ilginçtir, DTP çevresi belki parti rekabeti, belki başka güdülerle bu olumlu adımlara karşı çıkıyor. Öte yandan, Ahmet Türk parti grubunda Kürtçe konuşunca da AK Parti onları suçlamaya girişiyor…

Bu iki tavrın birbirinden farkı yok. Amaç üzüm yemek değil, bağcı dövmek sanki…

Öte yandan, parlamento grubundaki Kürtçe konuşmanın ardından Ahmet Türk’ün ve öteki parti sözcülerinin, ”Biz Kürtçenin resmi dil olmasını istemiyoruz, üniter devleti savunuyoruz” diye TV kameraları önünde ısrarla günah çıkarmalarına ne denir? Kürt halkını temsil bu mudur? O zaman sizinle AK Parti arasındaki fark ne? Eğer sorun salt Kürtçe konuşmak ve bazı kültürel haklarsa, o zaman PKK niye var, dağdaki silahlı adamlara, o çatışmalara filan ne gerek var?

Ya şu seçim döneminde, DTP hesabına HAK-PAR’a yönelik saldırılar, tehditler ve çirkin, temelsiz suçlamalarla ilgili olarak DTP yöneticileri, sayın Türk ve arkadaşları, Sayın Baydemir ve ötekiler ne düşünüyorlar?

Daha birkaç gün önce HAK-PAR’ın minibüsü Diyarbakır’ın Ofis semtinde saldırıya uğradı. Üstünde ”Federasyon” yazan minibüs, organize bir grubun taşlı sopalı saldırısına hedef oldu, camları kırıldı.

Bundan kısa bir süre sonra ise ”PKK’ya yakın olduğu bilinen ANF adlı ajans tarafından ”Kürdistan Halk İnisiyatifi” adlı uyduruk bir örgüt adına yerel seçimlerde aday gösteren HAK-PAR’ı ve bağımsız adayları tehdit eden, yalan ve çamur atmayla dolu bir bildiri yayınlandı. Bu provokatif bildiride HAK-PAR’ın ve bağımsız adayların ”Kürt halkının özgür iradesine karşı seçimlere girdiği”, bunun devletin bir oyunu olduğu, HAK-PAR’ın AK Parti tarafından finanse edildiği, amacın ”Kürdistan halkının birlikteliğini parçalamak” olduğu, söyleniyor ve şöyle devam ediliyor:

 “Seçime giren bağımsız adaylar ve HAK-PAR tamamen kürt halkının özgür iradesine karşı devletin hizmetine girmişlerdir. Halkımız bunları iyi tanıması gerekir. Bağımsız adaylar ve HAK-PAR Kürt halkına yıllarca işkence eden, inkar ve imhayı kürt halkına reva gören, binlerce yiğit evladının faili meçhul cinayetlerle katleden ve öldüren Türk devletinin hizmetine girmiştir. Kürt halkı bunlara kanmamalıdır ve onlara gereken cevabı vermelidir…”

Öncelikle şunu sormalı: Adına ”Kürdistan Halk İnisiyatifi” denen bu örgüt neyin nesidir, kimin tarafından yönlendirilmektedir? Ülkede böylesine bir legal örgüt yok. Yöneticisi, sorumlusu belli değil. Son iki yıl içinde zaman zaman bu ad altında kamuoyuna çağrılar yapıldı. Örneğin bir kez Öcalan’ın burun sorunları nedeniyle… Bir kez Onun yakalanışının yıldönümünde ve protesto için… Bir kez Erdoğan’ın Diyarbakır’a gidişini protesto için… Şimdi de sözde DTP’ye destek ve seçimlerde ”Kürt birliğini” koruma adına…

Görünüşe bakılırsa bu uyduruk bir ad ve PKK kamuoyuna çağrılarını o perde altında yapıyor. Ama perde gerisinde acaba bulanık suda balık avlamaya çalışan başkaları, örneğin derin devletin kendisi, ya da ergenekon çetesi olamaz mı?

Bir ahtapot gibi dörtbir yana sızmış Ergenekon örgütünün, özellikle de kuyruğunun sıkıştığı şu dönemde boş oturduğu sanılmasın. Bu örgüt bildik yöntemlerle ortalığı karıştırmak için elinden geleni yapacaktır. Onun dışında da Türk derin devletinin -istihbaratı, militarist güçleri ve tüm kollarıyla- Federasyon dahil, Kürt halkının temel istemlerini kararlıca savunan HAK-PAR’a karşı bu tür kışkırtmalara girişmesi beklenmeyecek bir şey değil.

Örneğin yalan dolanla örülmüş ve HAK-PAR’a çamur atma niteliğindeki şu son bildiri kimin işine yarar? Kürt halkına ve Kürt birliğine mi hizmet eder, yoksa Kürt halkının düşmanlarına mı?

Yok eğer bu bildiri ve bu tehditler, Türk derin devletinin değil de gerçekten PKK-DTP çevresinin ürünüyse o zaman kendilerine sormak gerekir:

”Kürt halkının özgür iradesi” denen şey nedir? Bu, bazılarının öteden beri dedikleri gibi bir puta çevrilmiş olan Öcalan mıdır? Yoksa PKK veya DTP’midir?.

Kürdistan’da DTP dışında legal parti olamaz mı, Kürtler adına politika yapamaz mı, seçimlere giremez mi? Bunun yaparsa Kürt birliği mi bozulur?

Bu ülkede tek şef,  tek renk, tek ses mi olacak?

HAK-PAR’ın bağımsız, onurlu politikası ve son derece dar seçim olanakları göz önündeyken AK Parti tarafından finanse edildiği yalanı hangi kılıfa sığar?

Eğer binlerce insanımız yıllarca işkence ve faili meçhul cinayetler sonucu katledilmişlerse, eğer halkımız imha ve inkâra muhatap olmuşsa, bundan yerel seçimlere katılan HAK-PAR mı sorumludur? Bu nasıl mantık?..

DTP yönetimi, Ahmet Türk,Osman Baydemir ve arkadaşları, bütün bu saldırılara, tehditlere, yalanlara, çamur atmalara ne diyorlar?

Eğer sorun gerçekten birlikse, daha seçimlerden çok önce HAK-PAR, TEVKURD ve birçok yurtsever örgüt ve çevre, bir seçim ittifakı için DTP’ye ısrarla öneri götürmediler mi? Buna yanaşmayan ve kendi listesiyle seçimlere girmeyi tercih eden DTP’nin, HAK-PAR’ın da kendi adaylarıyla seçimlere girmesine saygısı yok mu?

Evet, Ahmet Türk ve arkadaşları tüm bu saldırılara, tehditlere, yalanlara karşı ne düşünüyorlar? Bundan hoşlanıyor ve işlerine geldiği için bu tür yöntemleri onaylıyorlar mı? Kürt halkının hak ve özgürlüklerini böyle mi savunacaklar? Demokrasi anlayışları bu mudur?

Değilse neden sesleri çıkmıyor?

Böyle durumlarda takınılacak tavır kişiler için de örgütler için de bir turnusol kağıdı gibidir.

 Yazarın önceki yazılarından:

Bir hastane yazısı
Yerel Seçimler Üzerine
“Ergenekon”un kısa bir tarihçesi
İşte buna şaşıyorum!
Ergenekon üstüne titreyenler...
Bu telaş neyin nesi?
Onlar yalnız Ermenilerin değil, kendi halklarının da düşmanı
Din-siyaset ilişkileri
Ergenekon ve 33 asker
Din üzerine bir sohbet
Takke düştü, kel göründü
Türkiye sorunlarını neden çözemiyor?
Bezele de Dağlıca gibi bir provokasyon
Ergenekon ve Sol
Pirçandî û Pirsa Kurd
İçe kapanma olayı ya da kaplumbağa politikası
Kürtçe ve Türkçe yazma üzerine
Cambaza mı bakalım, hırsıza mı?
Komplolar, cinayetler, provokasyonlar… ”Devlet sırları!”
Sistemde açılan bu gedik önemlidir
Abant Platformu ve sömürgeci tezlerin yeni versiyonları
Ergenekon ve Dağlıca
”Bilgi Destek Planı” yıllardır yürürlükte..
Baskın Hoca’nın genellemeleri…
Bu nasıl bir ülkedir?
Umut ne AKP’de, ne Kemalizmde
AKP’nin “çözüm” paketi ve GAP
Kürt sorununda ekonomi ve siyasetin bağı
Sabancı Cinayeti’nin belgeleri de ortaya dökülürken...
AKP değişimin partisi değil
Eski film yeniden gösterimde mi?
Kedinin boynuna çanı kim takacak?
Ülkeyi batağa sokanlardan çözüm beklenemez
Yeni bir halk hareketine gerek var
Canım tepki göstermek istemiyor
Sadun Hoca ve Hasretyan
Geçmiş olsun Sırp yoldaşlar!
Aslan Asker Şwayk ”Panodaki Şiir”e Karşı!
Türban ve laiklik üzerine
Ergenekon ve Türk medyasının çözülen dili
Düzenli köşe yazılarıma son verirken…
Hrant Dink’i anarken
AKP sistemle kaynaşırken..
Sekiz asker, bomba olayı ve Erdoğan…
Tarih, akıl ve ahmaklık üzerine
Kandil Operasyonu; hedefler, sonuçlar
Kürtlerin temsil sorunu
Sabah’taki söyleşi, DTP ve temsil sorunu üzerine
Oyunun yeni perdesi ve değişen taktikler
DTP’ye yönelik kapatma davası
Bush-Erdoğan görüşmesi ne sonuç verdi?
Militarizm Türkiye’yi teslim almak istiyor
Katil kim?.
PKK’nın silah bırakmasına veya yeni bir ateşkese karşıyım!
Bu çılgınlıkla nereye?..
Nasıl bir anayasa? – 3
Militarizm barışa, demokrasiye, gelişmeye engel
Türkiye Malezya olur mu? Keşke olabilse!
Nasıl bir anayasa? – 2 Kemalizm ayak bağı oldu
Nasıl bir anayasa?
Bir genel af  ”PKK sorununu” bitirir mi?
DTP’nin temel yanlışı ne?
Yedi kızın acı öyküsü Yaşamadan Öldüler
Yakın tarihe kısa bir gezinti
Kürdistan gerçeği, Kürt ulusal sorunu ve onurlu tavır
Türk dış politikasının rüşvetleri…
Yezidi Kürtlere yapılan saldırı
Türk Parlamentosu ve Kürtler
Seçimlerde Türkiye solu, Kürt Ulusal hareketi
22 Temmuz Seçimleri üzerine
Orman yangınları kimin işi?
Dink Davası ve Sivas
Bir mum yakmaya devam…
Kuzeyde bir hafta
Norveç sınırı, Laponlar, beyaz geceler…
Darbe ayağa düştü
Darbe planı işlemekte
Barzani “PKK terörü”nü destekliyor mu?
Hükümet gerçekleri halka anlatmalı
Sayın Sezer, nereden nereye!
Son terör eylemlerinin ardında kimlerin eli  var?
Sistem ne laik ne demokrat
“Dil Devrimi” ve “Güneş Dil Teorisi” komedisi
“Türk Tarih Tezi” komedisi
Paşalar Cumhuriyeti, berdevam mı?.
Kürt Dili nasıl kurtulur?
Türk medyası ya da Yalancı Çoban
General, istifa et!
Heyy, orada bir Müslüman yok mu?!.
Irkçı görüşlerin temeli yalan ve safsata-2
Türk-İslam sentezi ve Kürtler, Aleviler...
Irkçı görüşlerin temeli yalan ve safsata-1
Kim olursa olsun!
“Bu ırkçılık nerden çıktı?!”
Aman, 301’i değiştirmeyin!
Yanlışta direnenler, Sopayı çözüm sananlar...
“Halkın oyları” ve çıkar yol
Türkiye batağa nasıl saplandı..
Kerkük Kürdistan’a katılırsa...
Gerçek katil kim?
Ankara Konferansı üzerine
AB’ye sırtını dönen Türkiye’de Savaş hazırlığı mı, blöf mü?
Saddam cezasını buldu
Çıkara dayalı yanlış hesaplar
AB’nin son kararı üzerine
Baker Raporu ölü mü doğdu?
PKK neden taktik değiştirdi?
İlkesizlik ve Irak’ta çözüm
Bir kez daha Ermeni sorunu üzerine
Değişime direnen Türkiye
Sel, yangın vb. “doğal felaketler” üzerine..
Kürdistan, zenginlik içinde yoksul ülke..
Bir şarkı, bir şiir
Fransız Parlamentosu’nun kararı Ve Cezayir..
En büyük devletsiz ulus..
Oyunu gerçek sanmak-2
Oyunu gerçek sanmak.. (1)
Ana-babalar kirli savaşı sorgulamalı
Linç salgını yayılırken…
Lübnan’dan uzak dur, Kürdistan’a hücum!..
Uygarlıklar Savaşı mı?
Türkiye’nin Kerkük Sorunu!
Halkı yalanla besleyen rejimler…
Irak’ı bekleyen: Ya üçlü konfederasyon, ya üç ayrı devlet
Bölgemizde ve Dünyada barış ve istikrar için..
Statükonun yıkımına kim ağlar?
Terör ve PKK bahane, Hedefler çok başka…
Hürriyet’in tehlike çanları!
Kırk katır mı, kırk satır mı?..
Demirel, Çiller, Ağar, Güreş… Bunlar tanık mı, sanık mı?.
Şemdin’in yakalanması, destanlar, balonlar…
Başı türbanlı bir kadın neden cumhurbaşkanı olmasın?..
Çetelerle mücadelede hükümete destek vermeli
Ülkeyi esir alan ahtapot...
Sular ısınırken...
”Sanki herkes kör, herkes zincirlerle bağlı…”
Bu bir darbe değil mi?
Terör ne, terörizm ne?
TBMM Başkanı Arınç’ın kunuşması ve demokrasi üzerine..
Şemdinli’deki askeri yığınak neyin nesi?..
Rejimin Kürt halkına topyekün saldırısı
Baş terörist kim, PKK mı, Türk devleti mi?
Önyargı, tutku ve akıl...
Derin devlet oyununda Rejisör, figüran ve seyirci…
Suç ve Ceza
Yine bir şeyler dönüyor…
Sistem çürümüş, dökülüyor
Irak’ta iç savaş kaygısı ve kendi kendine gelin güvey olanlar..
ŞOVENİZMİN ESİR ALDIĞI BEYİNLER (*)
At izi it izine karışırken..
HAMAS ve PKK…
Sağduyu ve hoşgörü gerekli
Şemdinli’nin üstü örtülüyor
Adalet mi rezalet mi?.
Genelkurmay Gladyosuna sahip çıktı!
Türk Gladyosu tasfiye edilmedikçe…
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar
“Demokratik Cumhuriyet”in patenti Bay Öcalan’ın mı?
Türk rejimi neden Apo´ya sarıldı?
Kürt sorununa çözüm çeşitlemeleri üzerine…
Türkiye Kürtler konusunda İran’ın bile çok gerisinde…
Erdoğan’ın Şemdinli ziyareti ve alt kimlik-üst kimlik üzerine
Paris olayları ve küreselleşme üzerine
Olaylar böyle mi aydınlanacak?
Şemdinli bir fırsattır
Bu nasıl bir ilerleme?
Değişimi anlamak ve Kürt sorununda akılcı çözüm
Bilimsiz üniversite, hukuksuz adliye..
Türkiye’nin AB üyeliği ne Sevr’dir, ne de Lozan…
AB ile müzakereler başlarken umutlar - kaygılar...
3 Ekim bir dönüm noktası olacak
Sevgisiz bir ülke..
“Demokrat, özgür ve çağdaş Kürtlerin sesi…”
Provokasyon dumanları…
Asıl ölüm susmaktır
PKK’yı muhatap yapan kim?
Erdoğan’ın son tavrı
Doğu Kürdistan’daki son gelişmeler üzerine
Kürtçe şu anda zincirlerle bağlı
Öcalan İmralı´dan alınmalı
Derin Devlet ve PKK el ele..
Bir kez daha terör ve uluslararası sorunlar üzerine
Bir toplum nasıl kandırılır?
Bazı dostların ardından
AKP Alevileri yok sayıyor
ÇIKAR YOL - III Buyrun, örgüt de var, iş de!
Erdoğan’ın ABD gezisi: Türk tarafı için düş kırıklığıürk tarafı için düş kırıklığı
ÇIKAR YOL – II Teslimiyete karşı ulusal seçenek
Fransız Referandumu üzerine düşünceler
ÇIKAR YOL - I En başta umut gerekli
İşe yaramaz bir karar…
NE DEĞİŞMİŞ?.
Soykırım ve Yüzyıllık Nazizm
Kendi ordusunun işgali altında…
Türkiye’nin Kürt Politikası: Döverek Islah..
PKK’yı kim çözsün?.
Dün cami, bugün bayrak…
İstanbul sorunu artık Kürdistan sorunudur
Ermeni Soykırımı ve Orhan Pamuk Olayı
Bir kez daha laiklik sorunu ve Aleviler konusu
Ş I M A R I K…
Kürt Devleti ve Deli Dumrullar…
Dezînformasyon û Prowokasyon
Derin Devlet Tiyatrosunda Kürtler ve Türkler...