PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 

“Demokratik Özerklik”, Kaderini Tayin Hakkı ve samimiyet

Mesud Tek

Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in, Dersim’de söylediklerine ilişkin tartışmalar devam ediyor.

Konuşmasında, özetle “Özerk Doğu Karadeniz olacak, Özerk Orta Karadeniz olacak, aynı zamanda Özerk Kürdistan olacak” diyen Sayın Baydemir, düşündüğü özerkliği açıklarken, “Demokratik özerklik projesinde TBMM var. Asla buna bir itiraz yok. İstiklal Marşı okunmaya devam edecek. Türk bayrağı Türkiye’de dalgalanmaya devam edecek. Ama bununla birlikte her bölgede, bölgesel parlamento olacaktır. Bu bölgesel parlamentolardan bir tanesi de, Kürdistan Bölgesel Parlamentosu olacak” diyor.

Projeyi,  “Demokratik Türkiye Özerk Kürdistan” biçiminde özetleyen Baydemir; lafı dolandırmadan, “Mesela Dersim'de belediye önünde dalgalanan ay yıldızlı bayrağın yanında Kürtlerin sembolü olan sarı, kırmızı, yeşil renkli Kürtlerin bayrağı da olmasının ne zararı var” diye soruyor.

Söyledikleri nedeniyle “301 Cemil” ve malum çevrelerin saldırısına uğrayan Baydemir, bence hayırlı bir iş yaptı, sorununun çözüm biçimini, bir başka ifade ile Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı konusunu yeniden gündeme taşıdı.

İyi de etti.

Çünkü Uluslararası Adalet Divanı’nın (ICJ), Kosova’nın bağımsızlığını ilan etmesinin uluslararası hukuka aykırı olmadığına dair kararı, Türkiye’de Kürt sorunu bağlamında ses getirmiş, kendi kaderini tayin hakkını tartışma gündemine sokmuştu. Ama daha sonra yaşanan siyasal gelişmeler nedeniyle, tüm yakıcılığına rağmen konu gündemin alt sıralarına düştü. 

Bilmiyorum, Sayın Baydemir’in söyledikleri partisini bağlar mi? Ama Kürt sorununun çözümü için “demokratik özerklik” önerisi yeni değil.

Hemen her 6 ayda bir görüş değiştiren ve her seferinde farklı öneriler dile getiren Öcalan da “demokratik özerklik”ten bahsetmiş, KCK da son dönemde “demokratik  özerklik ilan edeceklerini” duyurmuştu.

Öcalan, PKK ve BDP çevresince dile getirilen “özerklik” i, bazı sivil toplum kuruluşlarının Türkiye’nin demokratikleşmesi için yayınladıkları raporlarla ve Avrupa Yerinden Yönetimler Özerlik Şartı ile karşılaştırmak, ayrı ve ortak noktalarını tespit etmek akademik çalışmaların konusudur.

Ama şu bir gerçek ki ulusların kaderlerini tayin etme biçimlerinden birisi olan “özerklik”, ya da otonomi (Güneyli partilerimizin uzun yıllar uğruna mücadele ettikleri “hukmê zati”, Doğu Kürdistanlı kardeşlerimizin bir dönemi temel talebi olan “xod muxtarî”), her şeyden önce belli şartlar altında birlikte yaşama talebidir.

Ulusların kaderlerini tayin hakkı özünde ezilen ulusların ayrılıp devletlerini kurma hakkı. Ama bu hak, evlilik kurumunda olduğu gibi mutlak değildir. Biliniyor, medeni kanun çiftlere boşanma hakkı tanıyor. Ama bu hak, her evli çiftin boşanmasını gerektirmez.

Elbette ulusların kaderlerini tayin hakkının başka biçimleri de var; bağımsız devlet kurma, eşit haklar temelinde federasyon, ulusal, siyasal ve kültürel hakların tanınması gibi..

Ve bu biçimlerden herhangi birisini tercih etmemiz, istem ve arzularımıza değil, ulusal, bölgesel ve uluslararası şartlarla, ülkedeki siyasal dengelere bağlıdır. İçinde yaşadığımız ülkenin idari ve siyasi yapısı da tercihimizi etkiler.

Ayrıca unutmamalıyız ki Kürdistan’ın içinde yer aldığı coğrafya ve bu coğrafyada hükmünü süren siyasal yapı ve çıkar çatışmaları şu andaki kaderimizi belirlediği gibi, ileride, kaderimizi belirlemenin biçimi üzerinde de etkili olacaktır.

Tüm parçalardaki Kürdistan ulusal kurtuluş mücadelesinin deneyleri, geçtiği aşamalar ve vardığı nokta, hiç bir biçimi mutlaklaştırmamamız gerektiğini söylüyor.

Özellikle Güney kürdistan’daki ulusal kurtuluş mücadelesinde görüldüğü gibi, adı geçen biçimler arasında aşılmaz duvarlar yok. Şartlar gereği hukmê zati için uzun yıllar mücadele eden güçler, şartların değişmesi sonucu fderasyonu talep etmekle kalmadılar, bizzat kurum ve kuruluşlarını oluşturarak hayata geçirdiler.

Bu nedenle sayın Baydemir’in ortaya attığı projeye ön yargısız yaklaşmak, onun kendi projemizle çakışan veya çatışan taraflarını ortaya koymak önemli bir görev olarak önümüzde duruyor.

Ama Baydemir ve arkadaşları bilmelidirler ki birlikte yaşamanın biçimini tespit etmek merkezi hükümet ile müzakereleri gerektirir.

Tüm kesimlerin içinde yer alacağı sağlıklı bir müzakere süreci için, her şeyden önce gerginliğin giderilmesi, barış ortamının sağlanması zorunludur.

Haklı olarak ve kararlı bir biçimde hükümete operasyonları durdurma çağrısı yapan Baydemir ve arkadaşları, aynı kararlılığı askeri eylemlerine son vermesi için PKK’ye karşı göstermelidirler.

Örneğin, Öcalan’ın Ergenekon’un, Kontrgerilla’nın kulağına su kaçıran şu sözlerine karşı seslerini yükseltmelidirler: “Toplumda bir birikim var. Örneğin Yüksekova gibi bir yerde kent çatışması olursa ne olur? Yüzbin kişi bir anda sokağa dökülür, -insanlar silahlıdır, oradaki aşiretler biliyorsunuz her zaman silahlıdır- halk arasına gerilla da karışırsa, uçaklar kalkar, bombalar, panzerler tarar, bir an da on bin kişi ölebilir. Bunun İstanbul, Mersin, Adana, Diyarbakır gibi kentlerde olması halinde, Diyarbakır gençlerini böyle bir durumda kim durdurabilir?”

“31 Mayıs’tan sonra ben yokum, Türk-Kürt çatışması Batı’da gelişebilir, bunun sorumlusu ben değilim” diyerek İnegöl ve Dörtyol katliamlarını planlayanların aklına karpuz kabuğu düşüren Öcalan’ın, yukarıdaki söylemleri tespitten ötedir ve çok tehlikelidir. Balyoz Darbe Planı’nda olduğu gibi, askeri vesayet rejimini korumak için yüzbinlerce kişiyi tutuklama, binlerce insani katletme planları yapanlara kopya vermektir.

Barış, demokrasi ve müzakere ortamının oluşması için Kontgerilla kaynaklı provokasyonların boşa çıkartılması hayati öneme haizdir ve bu görev tüm yurtsever ve demokrat kesimlerin görevidir.

Bu görevi layıkıyla yerine getirmek, aynı zamanda PKK’nin Ergenekon çetesinin yararına olan söylem ve eylemlerine karşı da kararlı bir duruşu gerektirir.

05 Ağustos 10

Yazarın önceki yazılarından:

Korkulanın Başa Gelmemesi İçin
Renk, renk
Samimiyet Sınavı -3
Alınacak Dersler Ve Bir Düzeltme 
Anayasa Cengleri-2
Allahın Bildiğini Kuldan Saklamak
Mükemmelcilik
Yanlışta Israr-2
Kemalist Kanala Su Akıtmak..
Şehitler Günü-2
Anayasa Cengleri
Halepçe’de Newroz
Ahmet Altan’a Açık Mektup
Değişim..
“Taş Atan Çocuklar” ve Demagoji
Tarafları Bulunduğumuz Yere Çağırmak Doğru Değil..
Bir Kez Daha Atı Arabanın Önüne Koymak Üzerine
“Herkesi Kör Alemi Sersem Sananlar”
Ağca, Samast, Darbe ve Açılım
Zamanı Değil Mi?
Bir Kez Daha “Türkiye Partisi” Ya Da “Çatı Parti” Üzerine
“Allah Barzani ve Talabani’den Razı Olsun”
Eğer Muhatap Çok Gerekliyse..
Taraf’tan Yana Taraf Olmanın Zamanı
Açılım devam etmeli
Demek ki Neymiş!..
Her İkisi De Doğru Söylüyor
Açık Mektup
Sayın Erdoğan Devamını da Getirin
Zorlu Ama Önemli Bir Başlangıç
Kurd û Proseyê Aşitî Li Tirkiyê
6. Kürdistan Hükümeti
“Ortadoğu’da Allah’ın Dediği Olur”
Ez jî Çûme Hecê
Kendi Liderlerimizden Öğrenmek..
Bir kez daha “Keşke” Dememek İçin
“Türk Sorunu” mu?
1 Eylül ve Süreç
“Ölüm ile Korkutup Sıtmaya Razı Etmek”
Xala Hertimî Ya Rojeva me Ya Siyasî
İyimserlik ve Olmazsa Olmazlar...
Seçim Sonrası Sınavı
Güney Seçimleri Ve Tavrımız
Halwesta me
Demokrasi, Dipçik ve Cop
Yetersiz ama önemli..
“Peygamber Ocağı” Böyle İse Eğer..
Olmazsa olmazlar!..
Erdoğan Samimi İse Eğer..
Eğitim, ama nasıl?
Gözden Kaçırılmaması Gerekenler..
Türk Devleti PKK İle De Görüşmelidir!..
Türkiye Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Musul’da Neler Oluyor?
Türkiyelileşme" Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler Günü
Soğukkanlı Olmanın Zamanı
29 Mart Sonrasına Dair
“Ya Hezar ya Hiç”
Mart Ayı ve Dersleri
Can Kurban Bu Provokasyona
Kim Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu da böyle biline”
Yêzidiler, Güven ve Vefa
“Kürdistanlı Partiler Konferansı”
Bilim İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri Oturup Doğru konuşursak..
Darısı Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan” ve teferruat!..
Tekrarın getireceği sıkıcılığı da göze alarak..
Velev ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk Etmesi Gerekenler..
Arap Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci Tezkereye Dair..
Kirli Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi Çatı
Uzlaşmak…
Güngören, Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
Ordu Yargı El Ele”
Anayasa Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000 İmza ve “Yabancı”lar
1000 İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi Olmak Gerekirse..
İyi Şeyler
Kürt Çatısı
Kargalar Bile Gülmüştür
Kemalizmi Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler Günü
Kendisine Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı Gerçeklerimiz
Türk Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların Üstesinden Gelmek İçin..
Allah Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa ve AKP’ye Dair
“Hak İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti, Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan ve Nobel
Baykal’ın Başına Düşen Taş
Samimiyet Sınavı-2
Türkiye Paşalar Cumhuriyeti
PKK Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere ve Kararlılık
Çıkmaz Sokak
Olması Gereken..
Kemalizm İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin Gelişi
Gerginlik Kapıda
Sözcüklerin Önemi!..
Şeyh Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü Masalları
Kıyamet Koparken...
Anayasa ve Kürtler
Qandil’e Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı Kendimize Batırmalıyız
Seçimler ve Sonrası..
Rektörün Tuttuğu Ayna
Öcalan İçin Fırsat
Sular Giderek Isınırken..
Lafla Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi Çocuklar”a İş Çıktı
Polis Devleti
Papatya Falı
İran-ABD İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu Süreç
Hazır Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız Kürdistan
Newrozu Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun İlani
Evren Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul ve Tokmak
Atı Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik Yarışı
Ben Erdoğan Hayranıyım!..
Katil Kim?
Zor Günler
Samimiyet Sınavı
Yeni Yıl
Ankara Kriterleri-2
Geç Olmadan
Gelenek
“Ne Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol mü?
Demokrasi
Hayalleri Yasaklamak
Erken Ölüm
Törkiş İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar Cumhuriyeti”
Cadı Kazanı
Sıcak Günler
Başbakan’ın TİT Aşkı
“Bayrak Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık Üçüzler
Kirlenme, Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma

MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım

Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”

 

 
PSK Bulten © 2010