PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
Ergenekon davası
Ve hukuk adına telaşlı çığlıklar...

Kemal Burkay

Dün (13 Nisan 2009) Ergenekon örgütü kapsamında “12 dalga” diye nitelenen operasyonlar yapıldı. Bu nedenle konu bir kez daha ısındı. Yeniden “bu operasyonlarla muhalefet sindirilmek isteniyor,” ya da “operasyonlar Atatürkçülere karşı” türünden iddialar yaygın biçimde duyuluyor. Bunun yanı sıra, birçok kişi, “kovuşturmanın sürmesi doğal, ama her şey hukuk çerçevesinde yapılmalı, kimse hüküm giymeden suçlu gösterilmemeli,” türünden görüşlerini sergiliyorlar.

Bu aşamada ben de bu konuda yeniden bir şeyler söyleme gereğini duyuyorum.

Okurlarım bilir, ben Ergenekon örgütüyle ilgili açılan bu soruşturmayı, bu ahtapot türü suç şebekesinin ortaya çıkarılıp etkisiz kılınmasını, suçluların cezalandırılmasını çok önemli ve gerekli buluyorum. Ülkenin şeffaflaşması, suçtan kirden arınması, barış ve demokrasinin önündeki engellerin kalkması da büyük ölçüde buna bağlı.

Öte yandan bu soruşturma, kimilerinin deyişiyle laikler ile şeriatçılar arasındaki bir çekişme mi? Neden öyle olsun? Darbecilik ne zamandan beri laiklik oluyor? Bu ülkede şimdiye kadar yapılan, başarıya ulaşan ve ulaşmayan tüm darbelerin bir gerekçesi vardı. Bunlar hep sözde vatan ve milleti bölünmekten, kardeş kavgasından, komünist ve bölücü tehlikelerden, irticadan filan korumak içindi. Gerçekten öyle miydi?

Parlamentoyu dağıtıp başbakanı asan 27 Mayıs bu ülkeyi neden korumuş oldu? Ya 12 Mart ve 12 Eylüller?.. Ya daha sonraki 22 Şubat “postmodern” darbesi?..

Bu darbeler hep solu –ne yazık ki bir damarıyla darbecilikten medet uman solu-, doğal olarak emekçileri,  Kürt ulusal hareketini, ülkenin demokrasi güçlerini ezdiler. Hep demokratik süreci engellediler, özgürlükleri kırptılar.

Bu darbelerin laikliğe bir hizmeti dokunduğu da görülmedi. Tam tersine, bu ülkede ırkçı ve şeriatçı eğilimleri kışkırtanlar, laikliği budayıp kuşa çevirenler hep onlar oldu. Geçmişte din ve devlet adına sola, Kürtlere, Alevilere, demokrat insanlara saldırtılan  Ülkücüler, Bozkurtlar, İlim Yayma Cemiyetleri, Komünizmle Mücadele Dernekleri hep darbecilerin yedek gücüydü. Onların kışkırtmasıyla kanlı cumalar, Maraş, Çorum, Sivas olayları tezgahlandı. Aynı zamanda bu eylemleri darbelerinin gerekçesi yaptılar.

Okullara zorunlu din derslerini koyanlar, Alevi köylerine cami yaptıranlar hep darbeci generallerdi. Atatürkçü geçinen bu kesimlerin şimdi de zorunlu din derslerine, Diyanet İşleri Teşkilatı’na bir itirazları var mı? Bu konuda şeriatçı diye suçladıklarından farkları ne?

Laiklik üstüne bu çığırtkanlık, aslında laik, çağdaş ve demokrat insanları kendi darbe planlarına ikna etmek, yanlarına çekmek için kullandıkları bir demagoji.

En büyük demagoji ise bu çarpık düzeni laiklik diye insanlara yutturmak.

Ergenekon operasyonlarıyla “Atatürkçülerin”, “çağdaş” aydınların, bilim adamlarının sindirilmek istendiği ise bir başka demağoji.

Bu ülkede “Atatürkçülük” ve de “Kemalizm” perdesi altında yıllar boyu, darbecilik bir yana, nice bilim düşmanlığı yapıldığı, hak ve özgürlük isteyenlerin ezildiği bir sır değil. Örneğin, tarih diye ilkokuldan üniversiteye kadar yalan ve düzmece okutulurken bu “bilim adamları”, “koca rektörler” nerede idiler? Ya Kürt üniversite öğrencileri ana dillerinde eğitim istedikleri için üniversiteden kovulurlarken tutumları neydi?

Kimileri, bu dava kapsamında gazetecilere, “koca koca profesörlere”, “koca koca generallere” dokunulmasını kabul edemiyor. İyi ama darbeyi de asıl böyleleri planlar ve yapar, kapıcı Memed Efendi değil ki...

Demokratikleşmeyi, insanlarımızın özgürleşmesini engellemek, ülke üzerindeki hukuk dışı egemenliklerini, rant sistemlerini, diğer bir deyişle statükoyu sürdürmek için yıllardır bu ülkeyi kasıp kavuran, darbelere zemin hazırlamak için nice provokasyonlar tertipleyen, şu ya da bu örgüt adına sağı solu bombalayan, içinde nice bilim adamları, ünlü gazeteciler, hatta generaller ve emniyet müdürleri de olan binlerce insanı acımasızca yok eden bu kanlı şebekeyi etkisiz kılmak için ne yapmalı? Sadece Haluk Kırcı, Ogün Samast, Yasin Hayal türünden tetikçilerle mi yetinmeli? Ünlü kişiler, irikiyımlar dokunulmaz mıdır?

Elbet böylesine geniş kapsamlı bir davada, soruşturmaya uğrayan tüm insanların suçlu olduğunu kimse peşinen iddia edemez. Ama bunu yargılama süreci ortaya koyacaktır. Yine soruşturma sürecinin hukuk ilkelerine, yasalara göre yapılması gereği de tartışılamaz. Ama benim görebildiğim kadarıyla, polis bu davada bu irikıyımlara karşı oldukça nazik. Bunu bizzat soruşturmaya uğrayan kendileri de dile getiriyorlar. Şimdiye kadar kimseye işkence edildiğini, dayak atıldığını, ya da hakaret edildiğini duymadık. Oysa bu ülkede böyle şeyler gelenektendir. Geçmişte duvarlara yazı yazan, afiş asan Manisalı çocuklara yapılanları unutmadık. Günümüzde, panzerlere taş atan Diyarbakır ve Adana’daki Kürt çocuklara reva görülenler de ortada. Ya 12 Eylül döneminde ülkenin tüm cezaevlerinde, hele hele Diyarbakır 5 Nolu’da yaşananlar?..

Öyleyse bu davayla, yani Ergenekon soruşturmasıyla ilgili olarak medyada ve politik çevrelerdeki bu çığırtkanlık neden? Hukuk mu ayaklar altına alınmış? İşkence ve hakaret mi var?

Aksine bir bölümü, darbe tertipçiliği dahil, cezası ağır eylemlerle suçlandıkları halde tutuklanmalarına bile gerek görülmüyor. Bazıları kısa bir gözaltından sonra serbest bırakılıveriyorlar. Tutuklananların cezaevindeki durumları hiç de yürek sızlatıcı türden değil, sanki orada konuk ediliyorlar... Bir süre sonra ise yolları GATA’ya, yani askeri hastahaneye düşüyor. Hepsi de nedense birkaç günün içinde kalp-ciğer hastası oluveriyorlar... Kimisi merdivenden yuvarlanıyor. Bunu çoğu zaman tahliye süreci izliyor...

Bu kişiler ya çok nazikler ya da bu durum ağırlarına gidiyor. Bir gecede saçları ağaran Kraliçe Antuvanet gibi pek çabuk çöküyorlar... Ya da, telefonlara yansıdığı gibi, yandaş doktorlar ve yargıçların desteğiyle cezaevinden kolayca sıyıracak kadar becerikliler ve iyi rol kesiyorlar...

Böyle olduğu halde bugün, ortada fol yok yumurta yokken, hukukun çiğnendiğinden, zulüm yapıldığından söz edenler, geçmişte hukuk paspas gibi çiğnenirken, insanlara akıl almaz işkenceler yapılırken, yurttaşlara dışkı yedirilirken, insanlar kışla ve karakolların kapısından girip kayıplara karışırken, cesetleri kuyulara, yol kenarlarına veya helikopterlerle yazı yabana atılırken nerede idiler? Ya Binlerce Kürt köyü yakılıp yıkılırken, milyonlar evinden, yurdundan sürülürken, bayramlık elbiseleri içinde Newrozu kutlayan çocuk ve kadınlar kıyımdan geçirilirken sesleri hiç duyuldu mu?

Duyulmadı, çünkü bunu yapanların bir kısmı onlardı. Bir kısmı bu eylemlere destek verenlerdi. Onlar, darbe girişimlerinin, faili meçhullerin, kıyımların, zulmün sorumlusu ya da destekçisi idiler.

Bu nedenle gösterdikleri telaş son derece anlaşılır olsa bile soruşturmaya itirazları hiç de inandırıcı değil. Bu ülkede halktan insanlara, garibanlara, masumlara karşı hep acımasız biçimde işlemiş olan hukuk çarkı, belki ilk kez zalimlere, zorbalara, “güçlü suçlular”a karşı da harekete geçti. Bu hoş bir durum.

Bu soruşturmaya kulp takmak için çırpınan baylar, bırakın onlar da adalete hesap versin; çünkü hesap vermesi gerekenler asıl onlar...

Yazarın önceki yazılarından:

Obama’nın ziyareti derde derman oldu mu?
29 Mart Yerel Seçimlerinin Sonuçları
Gül Kürdistan deyince...
Kar, bahar ve Newroz üzerine…
DTP sorumluları bu işlere ne der?
Bir hastane yazısı
Yerel Seçimler Üzerine
“Ergenekon”un kısa bir tarihçesi
İşte buna şaşıyorum!
Ergenekon üstüne titreyenler...
Bu telaş neyin nesi?
Onlar yalnız Ermenilerin değil, kendi halklarının da düşmanı
Din-siyaset ilişkileri
Ergenekon ve 33 asker
Din üzerine bir sohbet
Takke düştü, kel göründü
Türkiye sorunlarını neden çözemiyor?
Bezele de Dağlıca gibi bir provokasyon
Ergenekon ve Sol
Pirçandî û Pirsa Kurd
İçe kapanma olayı ya da kaplumbağa politikası
Kürtçe ve Türkçe yazma üzerine
Cambaza mı bakalım, hırsıza mı?
Komplolar, cinayetler, provokasyonlar… ”Devlet sırları!”
Sistemde açılan bu gedik önemlidir
Abant Platformu ve sömürgeci tezlerin yeni versiyonları
Ergenekon ve Dağlıca
”Bilgi Destek Planı” yıllardır yürürlükte..
Baskın Hoca’nın genellemeleri…
Bu nasıl bir ülkedir?
Umut ne AKP’de, ne Kemalizmde
AKP’nin “çözüm” paketi ve GAP
Kürt sorununda ekonomi ve siyasetin bağı
Sabancı Cinayeti’nin belgeleri de ortaya dökülürken...
AKP değişimin partisi değil
Eski film yeniden gösterimde mi?
Kedinin boynuna çanı kim takacak?
Ülkeyi batağa sokanlardan çözüm beklenemez
Yeni bir halk hareketine
gerek var
Canım tepki göstermek istemiyor
Sadun Hoca ve Hasretyan
Geçmiş olsun Sırp yoldaşlar!
Aslan Asker Şwayk ”Panodaki Şiir”e Karşı!
Türban ve laiklik üzerine
Ergenekon ve Türk medyasının çözülen dili
Düzenli köşe yazılarıma son verirken…
Hrant Dink’i anarken
AKP sistemle kaynaşırken..
Sekiz asker, bomba olayı ve Erdoğan…
Tarih, akıl ve ahmaklık üzerine
Kandil Operasyonu; hedefler, sonuçlar
Kürtlerin temsil sorunu
Sabah’taki söyleşi, DTP ve temsil sorunu üzerine
Oyunun yeni perdesi ve değişen taktikler
DTP’ye yönelik kapatma davası
Bush-Erdoğan görüşmesi ne sonuç verdi?
Militarizm Türkiye’yi teslim almak istiyor
Katil kim?.
PKK’nın silah bırakmasına veya yeni bir ateşkese karşıyım!
Bu çılgınlıkla nereye?..
Nasıl bir anayasa? – 3
Militarizm barışa, demokrasiye, gelişmeye engel
Türkiye Malezya olur mu? Keşke olabilse!
Nasıl bir anayasa? – 2 Kemalizm ayak bağı oldu
Nasıl bir anayasa?
Bir genel af  ”PKK sorununu” bitirir mi?
DTP’nin temel yanlışı ne?
Yedi kızın acı öyküsü Yaşamadan Öldüler
Yakın tarihe kısa bir gezinti
Kürdistan gerçeği, Kürt ulusal sorunu ve onurlu tavır
Türk dış politikasının rüşvetleri…
Yezidi Kürtlere yapılan saldırı
Türk Parlamentosu ve Kürtler
Seçimlerde Türkiye solu, Kürt Ulusal hareketi
22 Temmuz Seçimleri üzerine
Orman yangınları kimin işi?
Dink Davası ve Sivas
Bir mum yakmaya devam…
Kuzeyde bir hafta
Norveç sınırı, Laponlar, beyaz geceler…
Darbe ayağa düştü
Darbe planı işlemekte
Barzani “PKK terörü”nü destekliyor mu?
Hükümet gerçekleri halka anlatmalı
Sayın Sezer, nereden nereye!
Son terör eylemlerinin ardında kimlerin eli  var?
Sistem ne laik ne demokrat
“Dil Devrimi” ve “Güneş Dil Teorisi” komedisi
“Türk Tarih Tezi” komedisi
Paşalar Cumhuriyeti, berdevam mı?.
Kürt Dili nasıl kurtulur?
Türk medyası ya da Yalancı Çoban
General, istifa et!
Heyy, orada bir Müslüman yok mu?!.
Irkçı görüşlerin temeli yalan ve safsata-2
Türk-İslam sentezi ve Kürtler, Aleviler...
Irkçı görüşlerin temeli yalan ve safsata-1
Kim olursa olsun!
“Bu ırkçılık nerden çıktı?!”
Aman, 301’i değiştirmeyin!
Yanlışta direnenler, Sopayı çözüm sananlar...
“Halkın oyları” ve çıkar yol
Türkiye batağa nasıl saplandı..
Kerkük Kürdistan’a katılırsa...
Gerçek katil kim?
Ankara Konferansı üzerine
AB’ye sırtını dönen Türkiye’de Savaş hazırlığı mı, blöf mü?
Saddam cezasını buldu
Çıkara dayalı yanlış hesaplar
AB’nin son kararı üzerine
Baker Raporu ölü mü doğdu?
PKK neden taktik değiştirdi?
İlkesizlik ve Irak’ta çözüm
Bir kez daha Ermeni sorunu üzerine
Değişime direnen Türkiye
Sel, yangın vb. “doğal felaketler” üzerine..
Kürdistan, zenginlik içinde yoksul ülke..
Bir şarkı, bir şiir
Fransız Parlamentosu’nun kararı Ve Cezayir..
En büyük devletsiz ulus..
Oyunu gerçek sanmak-2
Oyunu gerçek sanmak.. (1)
Ana-babalar kirli savaşı sorgulamalı
Linç salgını yayılırken…
Lübnan’dan uzak dur, Kürdistan’a hücum!..
Uygarlıklar Savaşı mı?
Türkiye’nin Kerkük Sorunu!
Halkı yalanla besleyen rejimler…
Irak’ı bekleyen: Ya üçlü konfederasyon, ya üç ayrı devlet
Bölgemizde ve Dünyada barış ve istikrar için..
Statükonun yıkımına kim ağlar?
Terör ve PKK bahane, Hedefler çok başka…
Hürriyet’in tehlike çanları!
Kırk katır mı, kırk satır mı?..
Demirel, Çiller, Ağar, Güreş… Bunlar tanık mı, sanık mı?.
Şemdin’in yakalanması, destanlar, balonlar…
Başı türbanlı bir kadın neden cumhurbaşkanı olmasın?..
Çetelerle mücadelede hükümete destek vermeli
Ülkeyi esir alan ahtapot...
Sular ısınırken...
”Sanki herkes kör, herkes zincirlerle bağlı…”
Bu bir darbe değil mi?
Terör ne, terörizm ne?
TBMM Başkanı Arınç’ın kunuşması ve demokrasi üzerine..
Şemdinli’deki askeri yığınak neyin nesi?..
Rejimin Kürt halkına topyekün saldırısı
Baş terörist kim, PKK mı, Türk devleti mi?
Önyargı, tutku ve akıl...
Derin devlet oyununda Rejisör, figüran ve seyirci…
Suç ve Ceza
Yine bir şeyler dönüyor…
Sistem çürümüş, dökülüyor
Irak’ta iç savaş kaygısı ve kendi kendine gelin güvey olanlar..
ŞOVENİZMİN ESİR ALDIĞI BEYİNLER (*)
At izi it izine karışırken..
HAMAS ve PKK…

Sağduyu ve hoşgörü gerekli
Şemdinli’nin üstü örtülüyor
Adalet mi rezalet mi?.
Genelkurmay Gladyosuna sahip çıktı!
Türk Gladyosu tasfiye edilmedikçe…
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar
“Demokratik Cumhuriyet”in patenti Bay Öcalan’ın mı?
Türk rejimi neden Apo´ya sarıldı?
Kürt sorununa çözüm çeşitlemeleri üzerine…
Türkiye Kürtler konusunda İran’ın bile çok gerisinde…
Erdoğan’ın Şemdinli ziyareti ve alt kimlik-üst kimlik üzerine
Paris olayları ve küreselleşme üzerine
Olaylar böyle mi aydınlanacak?
Şemdinli bir fırsattır
Bu nasıl bir ilerleme?

Değişimi anlamak ve Kürt sorununda akılcı çözüm
Bilimsiz üniversite, hukuksuz adliye..
Türkiye’nin AB üyeliği ne Sevr’dir, ne de Lozan…
AB ile müzakereler başlarken umutlar - kaygılar...
3 Ekim bir dönüm noktası olacak
Sevgisiz bir ülke..
“Demokrat, özgür ve çağdaş Kürtlerin sesi…”
Provokasyon dumanları…
Asıl ölüm susmaktır
PKK’yı muhatap yapan kim?
Erdoğan’ın son tavrı
Doğu Kürdistan’daki son gelişmeler üzerine
Kürtçe şu anda zincirlerle bağlı
Öcalan İmralı´dan alınmalı
Derin Devlet ve PKK el ele..
Bir kez daha terör ve uluslararası sorunlar üzerine
Bir toplum nasıl kandırılır?
Bazı dostların ardından
AKP Alevileri yok sayıyor
ÇIKAR YOL - III Buyrun, örgüt de var, iş de!
Erdoğan’ın ABD gezisi: Türk tarafı için düş kırıklığıürk tarafı için düş kırıklığı
ÇIKAR YOL – II Teslimiyete karşı ulusal seçenek
Fransız Referandumu üzerine düşünceler

ÇIKAR YOL - I En başta umut gerekli
İşe yaramaz bir karar…
NE DEĞİŞMİŞ?.
Soykırım ve Yüzyıllık Nazizm
Kendi ordusunun işgali altında…
Türkiye’nin Kürt Politikası: Döverek Islah..
PKK’yı kim çözsün?.
Dün cami, bugün bayrak…
İstanbul sorunu artık Kürdistan sorunudur
Ermeni Soykırımı ve Orhan Pamuk Olayı
Bir kez daha laiklik sorunu ve Aleviler konusu
Ş I M A R I K…
Kürt Devleti ve Deli Dumrullar…
Dezînformasyon û Prowokasyon

Derin Devlet Tiyatrosunda Kürtler ve Türkler...

 

 

 
 
PSK Bulten © 2009