Sıkıcı olsa da…
Mesud Tek
Kendimden biliyorum.
Herhangi bir konu hakkında defalarca dile getirilen
görüşleri içeren yazıları okumak insanı
sıkıyor.
Yazarların, hele de benim gibi sonradan ve “görev icabı”
yazar olanların, aynı konu üzerine defalarca yazarken
rahat oldukları da söylenemez.
Ama yapılacak bir şey yok, “mecburiyet, insana
her gün çiğ tavuk eti yedirir.”
Saymadım, ama bugüne kadar en çok birlik, özellikle
de Kürd ulusal demokratik hareketinin birlik sorunu üzerine
yazdığımdan eminim.
Bunun nedenlerinden birisi, konunun Kürdistan özgürlük mücadelesinde
hayati öneme sahip olması.
Bir başka nedeni ise sorunun sık-sık gündeme
gelmesi ve biz Kürdlerin de duçar olduğumuz hafıza
kaybı; bir başka ifade ile balık hafızalı
olmamız.
Birlik konusu gündeme geldiğinde, ya da herhangi birisi
konuya ilişkin olarak ortaya bir şey attığında,
sanki bu konu hiç gündeme gelmemiş gibi, herhangi bir
tartışma yaşanmamış ve hiç de iyi
sonuçları olmayan deneylerimiz olmamış gibi
davranıyoruz.
BDP Eşbaşkanları’ndan Selahattin Demirtaş’ın
yurtdışında yaptığı bir açıklama
nedeniyle aynı şeyleri yaşadık.
Sayın Demirtaş, “Keşke önümüzdeki seçimde,
içinde CHP, ÖDP, BDP, EMEP olan bir sol demokrasi cephesi
olsa. AK Parti’ye karşı ciddi bir sol blok oluşabilir”
dedi.
Dedi; birlik ve CHP’nin niteliği konusunda yürütülen
bir tartışmanın startını da vermiş
oldu.
Gerçi Sayın Demirtaş, dün Diyarbekir’de yaptığı
son açıklamasında, CHP geçmişi ile yüzleşmedikçe,
Kürdlere, Alevi ve muhafazakâr dindarlara yaptıkları
nedeniyle özür dilemedikçe partisinin CHP ile ittifak yapmayacağını
söyleyerek, bir anlamda başlatmış olduğu
tartışmalara kendileri açısından şimdilik
son verdi.
Ama Sayın Demirtaş’ın ortaya attığı
“ciddi bir sol blok” önerisi halen gündemlerinde, hem kendisi
hem de partisinin öteki yetkililerinin açıklamaları
da bunu gösteriyor.
Ve öyle anlaşılıyor ki konu üzerindeki tartışmalar
genel seçimlerin tarihi yaklaştıkça daha da canlanacak.
Öncelikle, nedeni ne olursa olsun Sayın Demirtaş’ın
CHP ile işbirliği konusunda dile getirdiklerini
önemli buluyorum ve umarım hem Demirtaş ve hem de
partisi söz konusu tavırlarını sürdürürler,
Kürdlerin CHP ile yeniden barışmalarına önayak
olmazlar.
Demirtaş’ın yurtdışında dile getirdiği
“sol blok” önerisi ciddi ve sıkıcı da olsa,
tekrar da olsa bazı şeyler söylemeyi gerekli kılıyor.
Öncelikle önerilen “sol blok” ve bileşenlerinin sorunlu
olduğunu düşünüyorum.
Kuşkusuz Türkiye’de bir sol bloğa ihtiyaç var;
gerekli de…
Ama “önümüzdeki seçimde” gerekli olan “sol blok” değil,
demokrasi ve değişim bloğudur.
Öyle AK Parti’ye karşı, sadece onu iktidardan düşürmek
amacıyla değil.
Demokrasi ve değişim sürecini sürdürmek için, Kürd
sorunun çözümü noktasında başlatılan diyalog
sürecinin devam etmesi amacıyla…
AB sürecinin daha güçlü ve canlı bir biçimde devam etmesi
adına, uluslararası normlara uygun yeni bir anayasa
için…
Kısacası daha “ileri bir demokrasi” için, barışın
sağlanması, Kürd sorununun çözüm yoluna girmesi
için, bir “bloğa” ihtiyaç var.
Kuşkusuz bu hedefler AK Parti’ye karşı olmaktan
daha önemli, O’nu iktidardan alaşağı etme hedefinden
daha geniş.
Ve kabul etmek gerekir ki, söz konusu hedefler bazında,
AK Parti bazı diğer partilerden, örneğin CHP’den
daha ileri bir konumda bulunuyor.
Tüm tutarsızlıklarının, yalpalaması
ve mehter yürüyüşünün yanı sıra, AK Parti hükümetinin
bugüne kadar yaptıkları, bu tespitin doğruluğunu
ortaya koymakta.
Ülkenin gerçekleriyle, bölgesel ve uluslar arası süreçlerin
doğru okunması, AK Parti’yi karşıya almaktan
öte, onu da aşan hedefler uğruna bir blok oluşturmayı
gerektirir.
Blok, AK Parti Hükümeti’ni değişim ve demokrasi
konusunda teşvik etmeyi, atacağı olumlu adımları
desteklemeyi, yanlışları karşısında
da kararlı bir duruş sergilemeyi görevleri arasına
almalıdır.
Bunun yanı sıra Sayın Demirtaş’ın
önerdiği “ciddi bir sol blok” bileşenleri açısından
da sorunlu.
Her şeyden önce Kemalist CHP nasıl sol olacak?
Sol olsa bile Baskın Hoca’nın dediği gibi
CHP olarak kalacak mı?
Ayrıca Türkiye’de sol partiler sadece Sayın Demirtaş’ın
adını andıkları mı? Onların
dışında sol partiler, örneğin DSİP,
EDP de yok mu?
Yoksa Sayın Demirtaş 12 Eylül Anayasa Referandumu’nda
“hayır” diyenlerle “boykot” diyenler dışında
bir başka sol ve demokratik güç tanımıyor mu?
Kuzey Kürdistan’da sadece BDP mi var?
O’nun dışında HAK-PAR, KADEP gibi legal siyasi
partiler, TEVKURD gibi siyasi oluşumlar yok mu?
Bu kesimler barış, demokrasi ve özgürlükler noktasında
CHP’nin gerisindeler mi?
Soru listesini uzatmanın gereği yok.
Özcesi, Sayın Demirtaş’ın önerdiği “blok”
her açıdan sorunlu.
Özellikle biz Kuzey Kürdistanlı ulusal demokratik güçler
için yakıcı sorun “sol blok” değil, ulusal
demokratik güçlerin iş ve güç birliğidir.
Kuzey Kürdistanlı ulusal demokratik güçlerin iş
ve güç birliği ve bu anlamda “Kürdi” bir çatı, sadece
Türkiye’deki demokrasi ve değişim cephesinin örülmesine
katkı sağlamaz, aynı zamanda barış,
demokrasi ve özgürlük mücadelesine güçlü bir dinamizm kazandırır.
Arzum, Demirtaş ve arkadaşlarının bir
çorbanın tuzlu olduğunu anlamak için onu sonuna
kadar kaşıklamaktan vazgeçmeleri, defalarca denenmesine
rağmen gerçekleşmeyen hedefler yerine, ülkemizin
gerçeklerine uygun hareket edip, gereklerini yerine getirmeleri,
ulusal demokratik güçlerin iş ve güç birliği için
çabalarını artırmalarıdır.
23 Kasım 2010
Yazarın önceki yazılarından:
Söylenecek
Bir Şey Kaldı Mı?
Cesaret
Başbakan
İnsanlık Suçu İşliyor
Bir
kez daha..
Olur,
olur...
En
Erken Ölüm..
Referandum
Sonuçlarına Dair..
Evet,
Ama Yetmez
Bir
Konferans ve düşündürdükleri
Sivil
Toplum Kuruluşları Herkese Lazım
Eli
taşın altına koyma zamanı
“Demokratik
Özerklik”, Kaderini Tayin Hakkı ve samimiyet
Korkulanın
Başa Gelmemesi İçin
Renk,
renk
Samimiyet
Sınavı -3
Alınacak
Dersler Ve Bir Düzeltme
Anayasa
Cengleri-2
Allahın
Bildiğini Kuldan Saklamak
Mükemmelcilik
Yanlışta
Israr-2
Kemalist
Kanala Su Akıtmak..
Şehitler
Günü-2
Anayasa
Cengleri
Halepçe’de
Newroz
Ahmet
Altan’a Açık Mektup
Değişim..
“Taş
Atan Çocuklar” ve Demagoji
Tarafları
Bulunduğumuz Yere Çağırmak Doğru Değil..
Bir
Kez Daha Atı Arabanın Önüne Koymak Üzerine
“Herkesi
Kör Alemi Sersem Sananlar”
Ağca,
Samast, Darbe ve Açılım
Zamanı
Değil Mi?
Bir
Kez Daha “Türkiye Partisi” Ya Da “Çatı Parti” Üzerine
“Allah
Barzani ve Talabani’den Razı Olsun”
Eğer
Muhatap Çok Gerekliyse..
Taraf’tan
Yana Taraf Olmanın Zamanı
Açılım
devam etmeli
Demek
ki Neymiş!..
Her
İkisi De Doğru Söylüyor
Açık Mektup
Sayın
Erdoğan Devamını da Getirin
Zorlu
Ama Önemli Bir Başlangıç
Kurd
û Proseyê Aşitî Li Tirkiyê
6.
Kürdistan Hükümeti
“Ortadoğu’da
Allah’ın Dediği Olur”
Ez
jî Çûme Hecê
Kendi
Liderlerimizden Öğrenmek..
Bir
kez daha “Keşke” Dememek İçin
“Türk
Sorunu” mu?
1
Eylül ve Süreç
“Ölüm
ile Korkutup Sıtmaya Razı Etmek”
Xala
Hertimî Ya Rojeva me Ya Siyasî
İyimserlik
ve Olmazsa Olmazlar...
Seçim
Sonrası Sınavı
Güney
Seçimleri Ve Tavrımız
Halwesta
me
Demokrasi,
Dipçik ve Cop
Yetersiz
ama önemli..
“Peygamber
Ocağı” Böyle İse Eğer..
Olmazsa
olmazlar!..
Erdoğan Samimi İse Eğer..
Eğitim,
ama nasıl?
Gözden
Kaçırılmaması Gerekenler..
Türk
Devleti PKK İle De Görüşmelidir!..
Türkiye
Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Musul’da
Neler Oluyor?
“Türkiyelileşme"
Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın
Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler
Günü
Soğukkanlı
Olmanın Zamanı
29
Mart Sonrasına Dair
“Ya
Hezar ya Hiç”
Mart
Ayı ve Dersleri
Can
Kurban Bu Provokasyona
Kim
Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu
da böyle biline”
Yêzidiler,
Güven ve Vefa
“Kürdistanlı
Partiler Konferansı”
Bilim
İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı
Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri
Oturup Doğru konuşursak..
Darısı
Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin
Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan”
ve teferruat!..
Tekrarın
getireceği sıkıcılığı da
göze alarak..
Velev
ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk
Etmesi Gerekenler..
Arap
Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın
Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci
Tezkereye Dair..
Kirli
Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu
Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan
Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi
Çatı
Uzlaşmak…
Güngören,
Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte
Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
“Ordu
Yargı El Ele”
Anayasa
Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000
İmza ve “Yabancı”lar
1000
İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi
Olmak Gerekirse..
İyi
Şeyler
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|