Çifte standart
Mesud Tek
“İktidardaki ve muhalefettekiyle Türk politikasını
bir kaç kelime ile nasıl tarif edersiniz” sorusuna verilecek
en doğru cevap, bence “çifte standart”tır.
“Başkasına verir telkini, kendi yutar salkımı”,
“imamın dediğini yap, yaptığını
yapma” ve benzeri atasözlerin bir hayli olması boşuna
değil.
Sözkonusu atasözlerinin ifade ettiği gibi, çifte standart
sadece siyasette değil, toplumsal yaşamın tüm
alanlarında görülüyor.
Tunus ve Mısır’da yaşanan halk hareketlerine
ilişkin tavırlar ve söylenenler, çifte standartın
Türk siyasetinin genlerine nasıl işlediğini
ve onu hakimiyeti altına aldığını
bir kez daha gösterdi.
Geçmişte hemen her gün yaşananlar bir yana.
Son 2-3 gündür televizyon kanallarında, gazeteler ve
internet sitelerinde en çok bahsedilen konuların başında,
Mısır’daki olaylar ile bazı işçi sendikaları
ile memur örgütlerinin “Torba Yasa Tasarısı”na yönelik
eylemleri geliyor.
Biliniyor, AK Parti Hükümeti Tunus ve Mısır’daki
kitle direnişleri konusunda uzun süre sessiz kaldı.
Hüsnü Mubarek’in tahtı sallanmaya başladığında
açıklama yaparak direnişin haklı olduğunu
dile getirdi, Mubarek’i halkın taleplerini kulak vermeye
ve gereklerini yerine getirmeye çağırdı.
Elbette, geç te olsa, AK Parti Hükümeti’nin bu tavrı
olumlu.
Ama Mısır diktatörünü halka kulak vermeye çağıran
AK Parti Hükümeti, demokratik hakkını kullanarak,
hükümetin çıkartmak istediği bir yasayı parotesto
eden işçi ve memurların üzerine polisleri saldırtıyor;
tıpkı Mubarek’in, direnen Mısır halkına
atlı ve develi “taraftarlarını” saldırttığı
gibi...
Şimdi Hüsnü Mubarek, Erdoğan’a ”başkasına
verir telkini kendi yutar salkımı” ve “dinime küfreden
bari müslüman olsa” atasözünü hatırlatsa, benimki kadar
olmasa da, “senin de dibin kara” dese haksız mı?
Bence değil.
Aynı şeyler “ana muhalefet partisi” CHP için de
geçerli.
Başbakan Erdoğan’ın Hüsnü Mubarek için söylediklerini
destekleyen, samimi olduğunu göstermesi için Erdoğan’ı
“Torba Yasa Tasarısı”na karşı çıkan
işçi ve memurlara kulak vermeye çağıran CHP,
sokağa çıkanlar Kürdler olduğunda aynı
duyarlılığı göstermediği gibi, devletin
yanında yer alıyor, resmi görüşün dışına
çıkmıyor.
Tunus’da başlayan ve giderek Arap ülkelerine yayılan
halk hareketleri, bölgedeki taşları yerinden oynatmakla
kalmıyor. Aynı zamanda ABD ve Batılı ülkeler
başta olmak üzere devletlerin, çıkarlarını
insan hakları ve demokrasiye tercih ettiklerini, demokratik
yapı ve güçlerin yerine diktatörlükleri desteklediklerini
bir kez daha ortaya koyuyor.
Bir başka ifade ile halk hareketleri sadece diktatörlükleri
tehdit etmiyor, aynı zamanda iki yüzlü politikaları
da teşhir ediyor. Mela Mustafa Barzani’nin emperyalist
Batılı devletler ile Sovyet Rusya’nın Kürd
ulusal kurtuluş mücadelesine yönelik iki yüzlü politikalarını
ifade eden önemli bir tesbitinin doğruluğunu gösteriyor.
“Büyük devletler nezdinde bir varil petrol, adalet ve bir
ton Kürd kanından daha önemlidir.”
***
Türkiye’de, devrim denilince bazı sol kesimlerin aklına
birkaç kez rafine edilmiş halk ayaklanması geliyor.
Tunus ve Mısır’da rafine edilmiş hareketleri
görmeyen sol kesimler, İran İslam Cumhuriyeti’nin
kurulmasına yol açan devrimi hatırlatıyorlar.
İşçi sınıfının yeterince örgütlü
ve gelişkin olmadığı bu ülkelerde de İran’da
olduğu gibi islami rejimlerin kurulacağını
söyleyerek Mısır ve Tunus’daki halk hareketine kuşku
ile yaklaşıyor, uzak durmaya çalışıyorlar.
Olası islami rejim ve tehlikeleri ileri sürerek, dolaylı
da olsa Ortadoğu’nun diktatörlüklerini desteklemek, nasıl
sol politika oluyor, ben anlamış değilim.
Ama bu kesimlere nacizane bir önerim var.
Öyle konunun uzmanı olmaya gerek yok.
Solcu dostlar Mısır’daki toplumsal yaşama
ve hukuk düzenine üstün körü göz atarlarsa eğer, bu ve
öteki bölge ülkelerinde, Şahlık dönemi İran’ında
olduğu gibi “şeriat” kanunlarının hüküm
sürdüğünü ve “laiklik” için boşuna gözyaşı
döktüklerini göreceklerdir.
Solcu dostlarımız kusura bakmasınlar.
Böyle giderlerse eğer, İslam’ın etkin olduğu,
yoksulluğun, aşiretçi ve feodal yapının
güçlü bir biçimde varlığını sürdürdüğü
Ortadoğu’da saf bir devrimi daha çok beklerler.
03 Şubat 2011
Yazarın önceki yazılarından:
Bir
Kez Daha Kürdistanlı Partiler Konferansına Dair
Bir Kez Daha Kaderini Tayin Hakkı Üzerine
Bu
kadar kolay mı?
Sıkıcı
olsa da…
Söylenecek
Bir Şey Kaldı Mı?
Cesaret
Başbakan
İnsanlık Suçu İşliyor
Bir
kez daha..
Olur,
olur...
En
Erken Ölüm..
Referandum
Sonuçlarına Dair..
Evet,
Ama Yetmez
Bir
Konferans ve düşündürdükleri
Sivil
Toplum Kuruluşları Herkese Lazım
Eli
taşın altına koyma zamanı
“Demokratik
Özerklik”, Kaderini Tayin Hakkı ve samimiyet
Korkulanın
Başa Gelmemesi İçin
Renk,
renk
Samimiyet
Sınavı -3
Alınacak
Dersler Ve Bir Düzeltme
Anayasa
Cengleri-2
Allahın
Bildiğini Kuldan Saklamak
Mükemmelcilik
Yanlışta
Israr-2
Kemalist
Kanala Su Akıtmak..
Şehitler
Günü-2
Anayasa
Cengleri
Halepçe’de
Newroz
Ahmet
Altan’a Açık Mektup
Değişim..
“Taş
Atan Çocuklar” ve Demagoji
Tarafları
Bulunduğumuz Yere Çağırmak Doğru Değil..
Bir
Kez Daha Atı Arabanın Önüne Koymak Üzerine
“Herkesi
Kör Alemi Sersem Sananlar”
Ağca,
Samast, Darbe ve Açılım
Zamanı
Değil Mi?
Bir
Kez Daha “Türkiye Partisi” Ya Da “Çatı Parti” Üzerine
“Allah
Barzani ve Talabani’den Razı Olsun”
Eğer
Muhatap Çok Gerekliyse..
Taraf’tan
Yana Taraf Olmanın Zamanı
Açılım
devam etmeli
Demek
ki Neymiş!..
Her
İkisi De Doğru Söylüyor
Açık Mektup
Sayın
Erdoğan Devamını da Getirin
Zorlu
Ama Önemli Bir Başlangıç
Kurd
û Proseyê Aşitî Li Tirkiyê
6.
Kürdistan Hükümeti
“Ortadoğu’da
Allah’ın Dediği Olur”
Ez
jî Çûme Hecê
Kendi
Liderlerimizden Öğrenmek..
Bir
kez daha “Keşke” Dememek İçin
“Türk
Sorunu” mu?
1
Eylül ve Süreç
“Ölüm
ile Korkutup Sıtmaya Razı Etmek”
Xala
Hertimî Ya Rojeva me Ya Siyasî
İyimserlik
ve Olmazsa Olmazlar...
Seçim
Sonrası Sınavı
Güney
Seçimleri Ve Tavrımız
Halwesta
me
Demokrasi,
Dipçik ve Cop
Yetersiz
ama önemli..
“Peygamber
Ocağı” Böyle İse Eğer..
Olmazsa
olmazlar!..
Erdoğan Samimi İse Eğer..
Eğitim,
ama nasıl?
Gözden
Kaçırılmaması Gerekenler..
Türk
Devleti PKK İle De Görüşmelidir!..
Türkiye
Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Musul’da
Neler Oluyor?
“Türkiyelileşme"
Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın
Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler
Günü
Soğukkanlı
Olmanın Zamanı
29
Mart Sonrasına Dair
“Ya
Hezar ya Hiç”
Mart
Ayı ve Dersleri
Can
Kurban Bu Provokasyona
Kim
Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu
da böyle biline”
Yêzidiler,
Güven ve Vefa
“Kürdistanlı
Partiler Konferansı”
Bilim
İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı
Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri
Oturup Doğru konuşursak..
Darısı
Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin
Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan”
ve teferruat!..
Tekrarın
getireceği sıkıcılığı da
göze alarak..
Velev
ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk
Etmesi Gerekenler..
Arap
Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın
Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci
Tezkereye Dair..
Kirli
Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu
Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan
Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi
Çatı
Uzlaşmak…
Güngören,
Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte
Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
“Ordu
Yargı El Ele”
Anayasa
Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000
İmza ve “Yabancı”lar
1000
İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi
Olmak Gerekirse..
İyi
Şeyler
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|