Bir Kez Daha Kaderini Tayin Hakkı
Üzerine
Mesud Tek
“Kürdlerin üzerinde en çok konuşup tartıştığı
konu nedir” diye sorulduğunda cevabınız ne
olur?
Ya da “sömürgecileri, Kürdlerin yeminli düşmanlarını
duyduklarında cin çarpmışa döndüren söylem
nedir” diye sorulsa?
Sizi bilmem ama benim cevabım “ulusların kendi
kadarlerini tayin hakkıdır” biçimindedir.
Lafı uzatmaya, sağa sola çekmeye gerek yok.
Kürdler on yıllarca sömürgeci devletler tarafından
gaspedilen bir hakları uğruna, kaderlerini kendi
ellerine almak için mücadele ettiler; ediyorlar.
Zaten Kürd sorunu denilen şey de tam budur.
Kürd sorunun nedeni, nasıl ve kiminle yaşayacaklarına
dair karar verme hakkını Kürdlerin elinden almaktır.
İradelerinin hilafına onlara bir statü tespit etmek,
geleceklerini belirlemektir...
Kürdlerin, ellerinden zorla alınan ve ana sütü kadar
helal olan bu hakları için Kürdistan’ın dört parçasında
yürüttüğü silahlı-silahsız amansız mücadelesi,
Kürdlerin yeminli karşıtları, ırkçı
ve şövenler tarafından hep “bölücülük”, “bozgunculuk”
olarak görüldü; görülüyor.
Uluslararası bir çok belgede temel haklardan biri olarak
yer alan kendi kaderini tayin hakkı için mücadele eden
Doğu Kürdistanlı siyasi örgütler, devlet ve resmi
söylem nezdinde “teziyeteleb”, Güney Kürdistanlılar ise
“muğarib” idiler.
Biz Kuzeyli Kürdler için neler söylendiğini ise hepimiz
çok iyi biliyoruz, tekrarlamanın gereği yok.
Sömürgeciler sadece insanlık düşmanı ve zalim
değiller, aynı zamanda yüzsüzler de..
Temel haklarımızdan birisini gaspetmeleri yetmezmiş
gibi, bu hakkımızı elde etmek için mücadele
ettiğimizde bize her türlü yaftayı yapıştırmaktan
da geri kalmıyorlar...
Sömürgeciler, ırkçı ve şovenler, Hewlêr ve
Diyarbekir’de gerçekleştirilen iki toplantı nedeniyle
yüzsüzlükleri ber kez daha sergilediler.
Toplantılardan birisi Kürdistan Demokrat Partisi’nin
13. Kongresi idi.
Kongrenin açılış konuşmasında kaderini
tayin hakkından bahseden Sayın Mesud Barzani, özellikle
Arap milliyetçilerinin, ırkçı ve şovenlerinin
iftirasına uğradı.
Sözkonusu kesimler neler demediler ki...
Kongrenin açılışı, Kürdistan TV’nin canlı
yayını sayesinde tüm dünyanın gözü önünde yapıldı.
Milyonlarca kişi Irak Bayrağı ile Kürdistan
Bayrağı’nın yan yana durduğunu gördü.
Önce Irak Marşı’nın daha sonra Kürd marşı
“Ey Reqib”ın okunduğuna şahid oldu.
Ama tüm bunlar Arap milliyetçi ve şoven cephesinin ezberini
bozmaya yetmedi. Onlar yıllarca çığnedikleri
sakızı çiğnemeye devam ettiler, aynı türküyü
söylediler: “Kongre’de Irak Bayrağı yoktu, Irak
marşı okunmadı, Kürd devletinin kurulması
zamanı geldiğini söyleyen Barzani, bu tarihi açıklamalıdır,
vb..”
Söylemler size de yabancı gelmedi değil mi?
Eminin size de Kuzey kürdistanlı legal partilerin kongrelerinden
sonra aynı söylemleri duymaktan gına gelmiştir...
Sayın Barzani ne demişti de Arap şovenlerin
beynine kan sıçratmıştı?
“PDK’nin daha önceki kongrelerinin de tekrarladığı
gibi, Kürdlerin diğer haklar gibi kendi kaderini tayin
hakkı vardır. PDK şu anda da kendi kaderini
tayin hakkını talep ediyor. PDK bu hedefi verili
şartlara uygun olarak görüyor, hedefe ulaşmak amacıyla
çağdaş ve barışçıl mücadeleden yanadır.
Allahın yardımı ile, kendi kaderini tayin hakkı
konusunu, daha önceki mücadelemizin bir devamı olarak
ve yeni dönemde parti programının temeli olması
amacıyla bir kez daha, delegelerin tartışması
ve onayına sunuyoruz.”
Sayın Barzani’nin konuya ilişkin olarak söyledikleri
bunlar.
Başta Arap şoven ve milliyetçi kesimler olmak üzere,
Sayın Barzani’yi yakından takip edenler, PDK Lideri’nin
bu söylemi defalarca dile getirdiğini bilirler. Zatan
Sayın Barzani Başkan seçildikten sonra yaptığı
konuşmada bu kesimlere hak ettikleri cevabı verdi:
“Devlet kurma hakkımız var. Ama Irak Anayasası
federal yapıyı ifade edip korudukça Kürdistan Bölgesi
Irak’ın bütünlüğü içinde yer alacaktır. Ama
kimse bizden diktatör ve şövenlere boyun eğmemizi
beklemesin.”
Kaldı ki, sayın Barzani, açılışta
belirttiği görüşlerini ilk defa da dillendirmiş
olabilir. Parti kongreleri değişen şartlara
bağlı olarak hedefleri gözden geçirmek, yeni hedefler
tespit etmek için yapılmazlar mı?
Sayın Barzani’nin söylediklerine ilişkin olarak
Arap şovenlerin bir kaşık suda koparttıkları
fırtınayı, Türk şovenleri de Diyarbekir’de
yapılan bir “Çalıştay” nedeniyle koparttılar.
Demokratik Toplum Kongresi’nin Diyarbekir’de düzenlediği
“Demokratik Özerlik Çalıştayı”na tartışılması
amacıyla sunulan bir proje, kabul edilmiş muamelesi
gördü. Türk ırkçı ve şövenleri tarafından
Kürdler kendi özerk bölgelerini kurmuş, kendi bayraklarını
asmış, kendi güvenlik güçlerini oluşturmuşlar
gibi lanse edildi.
Oysa taslak sadece bir öneri idi, tıpkı Sayın
Barzani’nin tartışılması ve onaylanması
amacıyla Kongre delegelerine sunduğu gibi..
Türkiye’de, “savaşmasınlar, konuşsunlar” söylemi,
son dönemlerin en revaçta olan söylemi.
Ama öyle anlaşılıyor ki Kürdlere savaşmayıp
konuşmasını önerenler, konuşmamızın
ve önerilerimizin sınırlarını da belirlemek
istiyorlar.
Bize, konuşabilirsiniz ama bizim çizdiğimiz çerçevede
deniliyor...
Lütfedip, Kürd sorununun çözümü konusunda öneride bulunabilirsiniz
diyorlar, ama bu önerilerimizin resmi söyleme uygun olmasını
istiyorlar..
Tam bir ikiyüzlülük örneği...
Ulusu, dini inacı ve siyasal görüşü ne olursa olsun,
sömürgecilerle Kürdlerin yeminli düşmanlarının
Kürdlerin kendi kaderlerini kendi ellerine almasına ilişkin
tavırları aynı ve mide bulandırıyor.
Bölgede son iki haftada yaşanan siyasal gelişmeler,
kendi kaderini tayin hakkı konusunda kararlı olmamız
gerektiğini gösteriyor.
Kendi kaderini tayin etmenin biçimi konusundaki görüş
ayrılıkları, Kürd yurtsever hareketlerinin
bu konudaki ortak tavır almalarının önünde
engel olmamalı.
Yazarın önceki yazılarından:
Bu
kadar kolay mı?
Sıkıcı
olsa da…
Söylenecek
Bir Şey Kaldı Mı?
Cesaret
Başbakan
İnsanlık Suçu İşliyor
Bir
kez daha..
Olur,
olur...
En
Erken Ölüm..
Referandum
Sonuçlarına Dair..
Evet,
Ama Yetmez
Bir
Konferans ve düşündürdükleri
Sivil
Toplum Kuruluşları Herkese Lazım
Eli
taşın altına koyma zamanı
“Demokratik
Özerklik”, Kaderini Tayin Hakkı ve samimiyet
Korkulanın
Başa Gelmemesi İçin
Renk,
renk
Samimiyet
Sınavı -3
Alınacak
Dersler Ve Bir Düzeltme
Anayasa
Cengleri-2
Allahın
Bildiğini Kuldan Saklamak
Mükemmelcilik
Yanlışta
Israr-2
Kemalist
Kanala Su Akıtmak..
Şehitler
Günü-2
Anayasa
Cengleri
Halepçe’de
Newroz
Ahmet
Altan’a Açık Mektup
Değişim..
“Taş
Atan Çocuklar” ve Demagoji
Tarafları
Bulunduğumuz Yere Çağırmak Doğru Değil..
Bir
Kez Daha Atı Arabanın Önüne Koymak Üzerine
“Herkesi
Kör Alemi Sersem Sananlar”
Ağca,
Samast, Darbe ve Açılım
Zamanı
Değil Mi?
Bir
Kez Daha “Türkiye Partisi” Ya Da “Çatı Parti” Üzerine
“Allah
Barzani ve Talabani’den Razı Olsun”
Eğer
Muhatap Çok Gerekliyse..
Taraf’tan
Yana Taraf Olmanın Zamanı
Açılım
devam etmeli
Demek
ki Neymiş!..
Her
İkisi De Doğru Söylüyor
Açık Mektup
Sayın
Erdoğan Devamını da Getirin
Zorlu
Ama Önemli Bir Başlangıç
Kurd
û Proseyê Aşitî Li Tirkiyê
6.
Kürdistan Hükümeti
“Ortadoğu’da
Allah’ın Dediği Olur”
Ez
jî Çûme Hecê
Kendi
Liderlerimizden Öğrenmek..
Bir
kez daha “Keşke” Dememek İçin
“Türk
Sorunu” mu?
1
Eylül ve Süreç
“Ölüm
ile Korkutup Sıtmaya Razı Etmek”
Xala
Hertimî Ya Rojeva me Ya Siyasî
İyimserlik
ve Olmazsa Olmazlar...
Seçim
Sonrası Sınavı
Güney
Seçimleri Ve Tavrımız
Halwesta
me
Demokrasi,
Dipçik ve Cop
Yetersiz
ama önemli..
“Peygamber
Ocağı” Böyle İse Eğer..
Olmazsa
olmazlar!..
Erdoğan Samimi İse Eğer..
Eğitim,
ama nasıl?
Gözden
Kaçırılmaması Gerekenler..
Türk
Devleti PKK İle De Görüşmelidir!..
Türkiye
Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Musul’da
Neler Oluyor?
“Türkiyelileşme"
Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın
Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler
Günü
Soğukkanlı
Olmanın Zamanı
29
Mart Sonrasına Dair
“Ya
Hezar ya Hiç”
Mart
Ayı ve Dersleri
Can
Kurban Bu Provokasyona
Kim
Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu
da böyle biline”
Yêzidiler,
Güven ve Vefa
“Kürdistanlı
Partiler Konferansı”
Bilim
İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı
Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri
Oturup Doğru konuşursak..
Darısı
Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin
Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan”
ve teferruat!..
Tekrarın
getireceği sıkıcılığı da
göze alarak..
Velev
ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk
Etmesi Gerekenler..
Arap
Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın
Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci
Tezkereye Dair..
Kirli
Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu
Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan
Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi
Çatı
Uzlaşmak…
Güngören,
Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte
Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
“Ordu
Yargı El Ele”
Anayasa
Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000
İmza ve “Yabancı”lar
1000
İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi
Olmak Gerekirse..
İyi
Şeyler
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|