Unutulmaması gerekenler…
Mesud Tek
İtiraf etmeliyiz ki birçoğumuz Yüksek Seçim Kurulu’nun
(YSK) son kararı ile Allah’ın önce eşeğini
kaybettirdiği ve sonradan buldurduğu adam gibi “sevindirik”
olduk.
Her ne kadar YSK’nın ikinci kararıyla, birinci
karardan önceki şartlara döndüysek de, sevinmek için
birçok neden var.
Bunların başında duyarlı Türk ve Kürt
kesimlerin ortak ve kararlı tavrı sonucu, Ergenekon’un,
seçim sürecinde kaos yaratma, gerginliği artırma
planını hayata geçirmesinin şimdilik engellenmesi
geliyor.
Ama Kürdler ve emekten yana sol partilerin meclise girmesini
önlemek, tüm zorlukları aşarak girmeleri halinde
de çalışmalarına ket vurmak için, seçim barajı
ve siyasi partiler yasası başta olmak üzere çıkartılan
kanunlar, alınan kararlar, hazırlanan tüzük ve yayınlanan
genelgeler olduğu gibi yerlerinde duruyor.
YSK kararının yol açtığı gelişmeler
bir kez daha gösterdi ki, 12 Eylül faşist askeri darbesinin
ürünü olan verili Anayasa’da gerçekleştirilen kısmî
değişiklikler, yapılan yamalar ülkenin demokratikleşme
derdine derman olamıyor; henüz bir yerinin yamanması
bitmeden, bir başka yerin dikişleri atıyor.
Bu nedenle 12 Eylül Anayasası’nın tüm kurum ve
kuruluşlarıyla birlikte ortadan kaldırılması,
yerine Türkiye’nin renklerini inkâr etmeyen, onları tanıyıp
haklarını güvence altına alan çağdaş
bir anayasa hazırlanması, bugün her zamandan daha
önemli ve acil hale gelmiştir.
Bugüne kadar yapılan açıklamaların da gösterdiği
gibi, yeni Anayasa konusu seçim sürecinin ve sonrasında
da siyasi gündemin önemli maddelerinden birisi.
Kürd ulusal demokratik hareketi de, seçim sürecini Anayasa
konusundaki görüşlerini dile getirdiği bir platform
olarak kullanmalıdır.
İstenilir ve doğru olan tüm Kürd yurtsever yapıların
yeni anayasa konusunda ortak bir ses çıkartmaları
ve birlikte hareket etmeleridir.
Geçmişte yaşadıklarımız ve anayasa
konusundaki görüş ayrılıklarımız,
bu konuda iyimser olmamızı kolaylaştırmıyorsa
da, ortak tavır oluşturmak için çaba sarf etmek
önemli bir görev olarak önümüzde duruyor.
Bununla birlikte unutmamak gerekir ki ne kadar çağdaş
ve yeni olursa olsunlar, anayasalar tek başına değişimi
gerçekleştiremezler, olsa, olsa değişimin yolunu
açarlar, kolaylaştırır ve daha az sancılı
olmasını sağlarlar.
Bu nedenle seçim sürecinde demokratik taleplerimizi dillendirir
ve uğruna mücadele ederken, asıl hedefi, yani TC’nin
üzerinde yükseldiği, bu ülkede yaşayan halkları
ve dini grupları inkâr ve imhayı amaçlayan temeli
unutmamalıyız.
Bir başka ifade ile resmi ideoloji ve bu ideoloji tarafından
şekillendirilen devleti gözden kaçırmamalıyız.
Bilmeliyiz ki kültür ve dilleri inkâr ve imha temeli üzerine
kurulan tekçi devlet yapısı varlığını
korudukça, sorunlar çözümsüz kalacak, değişim ve
demokrasi süreci hep tehlikelerle yüz yüze gelecektir.
Yapılan kamuoyu araştırmalarının
da gösterdiği gibi, Kuzey Kürdistan’daki seçim rekabeti
AK Partisi ile bağımsız adaylar arasında
yaşanacak.
Bundan dolayı seçim sürecinde AK Partisi’nin de hedef
tahtasına yerleştirilmesi doğal.
Ama PKK ve çevresinin yaptığı gibi, AK Partisi’nin
tek hedef haline getirilmesi doğru bir politik tutum
değildir.
Çünkü demokratik güçlerin mücadelesi ve AB sürecinin bastırması
sonucu tekçi vesayet sisteminde belirli bir gerileme sağlanmasına
karşın, bu sistemin bir bütün olarak ortadan kalktığını
söylemek mümkün değil.
Bir başka biçimde ifade edersek, geçmişte davul
hükümetin, tokmak ise generallerin, yüksek yargı ve Kemalist
bürokrasinin elinde bulunuyordu.
Ve seçilmiş hükümetler “atanmışların”
çaldığı makam uyarınca oynuyorlardı.
Bugün ise durum geçmiş dönemden farklı.
Bugün tokmağı hükümet ve yukarıda adı
geçen “atanmış güçler” birlikte tutuyorlar.
Bu nedenle de bazen çalınacak makam konusunda sorun
yaşanıyor.
Kürd yurtsever hareketi bu durumu göz önünde bulundurmalı,
vesayet rejiminin işine yarayacak eylem ve söylemlerden
uzak durmalıdır; tekçi vesayet sistemini geriletecek
adımlar atılmasını teşvik etmeli,
atılanları desteklemelidir.
Unutmamalıyız ki, demokrasinin, hak ve özgürlüklerin
en büyük düşmanı, bu vesayet sistemidir.
YSK, ilk kararından sonra, tüm duyarlı çevrelerin
-ki, bunlara Cumhurbaşkanı ve AK Partisi de dahildir-
tepkileri sonucu geri adım attı.
Uzun bir dönemden sonra ilk kez, Kürdlere yönelik bir haksızlığa,
demokrasiye kurulan bir tuzağa karşı böylesine
geniş bir tepki cephesi oluştu.
Başta Kuzey Kürdistan’daki kent ve kasabalar olmak üzere,
metropoller ve öteki batı kentlerinde kitleler sokağa
döküldüler, vesayet sisteminin önemli bir organına karşı
seslerini yükselttiler.
Bunu, geleceğe yönelik olarak umutlarımızı
artıran bir gelişmek olarak görmek gerekir.
Elbette, söz konusu tepki cephesinde yer alanların sonuna
kadar bir arada olmaları beklenemez; zaten YSK’nın
ikinci kararından sonra herkes kendi yoluna gitti; gidiyor.
Ama unutmamalıyız ki birilikte yapılan her
eylem, her ortak tavır az çok bir iz bırakır.
Bu izin daha görünür hale gelmesi için, benzeri gelişmelerin
yaşanması halinde yine bir araya gelmek için diyaloga
kapı kapatılmamalı, diyalog ve işbirliğine
hizmet eden bir dil tutturulmalıdır.
Hiç kuşku yok ki, kitleler sokağa çıkmasaydı,
Kürtlerin iradelerine müdahale eden karara karşı
kararlı bir duruş sergilenmeseydi, YSK ikinci kararını
almak zorunda kalmazdı.
Kürdler, güvenlik güçlerinin uyguladıkları devlet
terörüne, yağdırdıkları kurşun ve
gaza rağmen taleplerinden vazgeçmediler, kararlı
bir duruş sergilediler.
Ama gösterilerde yaşanan bir kısım şiddet
eylemleri, bazı işyerleri ile otoların yakılması,
belediye otobüslerine yönelik saldırılar ve içinde
müşterileri bulunan bir bankayı yakma girişimi
kabul edilecek eylemler değildir.
Devletin uyguladığı terör, güvenlik güçlerinin
öldürdükleri gencin cesedini yerde tekmelemeleri böylesi şiddet
eylemlerini haklı çıkartmaz.
Aksine halkın gösterdiği direnişe gölge düşürür,
Kürdlerin yeminli düşmanlarının eline bahane
sunar.
Unutmamalıyız ki “iyi saatte olsunlar” Kürdlerin
şiddet sarmalı dışına çıkmasını
istemiyorlar, bu amaçla ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.
Buna karşılık biz Kürdler şiddet eylemlerine
karşı çıkmalı, siyasal alanda kalmalı,
barışçıl eylemlerde ısrarcı olmalıyız.
Unutmamalıyız ki günümüz dünyasında, uzun
olsa da, kararlı ve sabırlı bir duruş
gerektiren bu yolun dışında, başarıya
giden bir başka yol yok.
24 Nisan 11
Yazarın önceki yazılarından:
Güney’den
Mart izlenimleri
Ne yapmamalı?
Çifte
standart
Bir
Kez Daha Kürdistanlı Partiler Konferansına Dair
Bir Kez Daha Kaderini Tayin Hakkı Üzerine
Bu
kadar kolay mı?
Sıkıcı
olsa da…
Söylenecek
Bir Şey Kaldı Mı?
Cesaret
Başbakan
İnsanlık Suçu İşliyor
Bir
kez daha..
Olur,
olur...
En
Erken Ölüm..
Referandum
Sonuçlarına Dair..
Evet,
Ama Yetmez
Bir
Konferans ve düşündürdükleri
Sivil
Toplum Kuruluşları Herkese Lazım
Eli
taşın altına koyma zamanı
“Demokratik
Özerklik”, Kaderini Tayin Hakkı ve samimiyet
Korkulanın
Başa Gelmemesi İçin
Renk,
renk
Samimiyet
Sınavı -3
Alınacak
Dersler Ve Bir Düzeltme
Anayasa
Cengleri-2
Allahın
Bildiğini Kuldan Saklamak
Mükemmelcilik
Yanlışta
Israr-2
Kemalist
Kanala Su Akıtmak..
Şehitler
Günü-2
Anayasa
Cengleri
Halepçe’de
Newroz
Ahmet
Altan’a Açık Mektup
Değişim..
“Taş
Atan Çocuklar” ve Demagoji
Tarafları
Bulunduğumuz Yere Çağırmak Doğru Değil..
Bir
Kez Daha Atı Arabanın Önüne Koymak Üzerine
“Herkesi
Kör Alemi Sersem Sananlar”
Ağca,
Samast, Darbe ve Açılım
Zamanı
Değil Mi?
Bir
Kez Daha “Türkiye Partisi” Ya Da “Çatı Parti” Üzerine
“Allah
Barzani ve Talabani’den Razı Olsun”
Eğer
Muhatap Çok Gerekliyse..
Taraf’tan
Yana Taraf Olmanın Zamanı
Açılım
devam etmeli
Demek
ki Neymiş!..
Her
İkisi De Doğru Söylüyor
Açık Mektup
Sayın
Erdoğan Devamını da Getirin
Zorlu
Ama Önemli Bir Başlangıç
Kurd
û Proseyê Aşitî Li Tirkiyê
6.
Kürdistan Hükümeti
“Ortadoğu’da
Allah’ın Dediği Olur”
Ez
jî Çûme Hecê
Kendi
Liderlerimizden Öğrenmek..
Bir
kez daha “Keşke” Dememek İçin
“Türk
Sorunu” mu?
1
Eylül ve Süreç
“Ölüm
ile Korkutup Sıtmaya Razı Etmek”
Xala
Hertimî Ya Rojeva me Ya Siyasî
İyimserlik
ve Olmazsa Olmazlar...
Seçim
Sonrası Sınavı
Güney
Seçimleri Ve Tavrımız
Halwesta
me
Demokrasi,
Dipçik ve Cop
Yetersiz
ama önemli..
“Peygamber
Ocağı” Böyle İse Eğer..
Olmazsa
olmazlar!..
Erdoğan Samimi İse Eğer..
Eğitim,
ama nasıl?
Gözden
Kaçırılmaması Gerekenler..
Türk
Devleti PKK İle De Görüşmelidir!..
Türkiye
Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Musul’da
Neler Oluyor?
“Türkiyelileşme"
Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın
Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler
Günü
Soğukkanlı
Olmanın Zamanı
29
Mart Sonrasına Dair
“Ya
Hezar ya Hiç”
Mart
Ayı ve Dersleri
Can
Kurban Bu Provokasyona
Kim
Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu
da böyle biline”
Yêzidiler,
Güven ve Vefa
“Kürdistanlı
Partiler Konferansı”
Bilim
İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı
Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri
Oturup Doğru konuşursak..
Darısı
Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin
Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan”
ve teferruat!..
Tekrarın
getireceği sıkıcılığı da
göze alarak..
Velev
ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk
Etmesi Gerekenler..
Arap
Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın
Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci
Tezkereye Dair..
Kirli
Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu
Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan
Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi
Çatı
Uzlaşmak…
Güngören,
Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte
Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
“Ordu
Yargı El Ele”
Anayasa
Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000
İmza ve “Yabancı”lar
1000
İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi
Olmak Gerekirse..
İyi
Şeyler
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|