Bin düşünüp bir söylemek
Mesud Tek
Sonucu aylarca önce belli olan 12 Haziran 2011 seçimi ile
ilgili değerlendirmeler gırla gidiyor.
Partilerin başarı veya başarısızlıklarının
nedenleri üzerine yazılanların haddi var hesabı
yok ve öyle anlaşılıyor ki bu durum bir müddet
daha devam edecek.
Seçimler ve sonuçlarına ilişkin olarak yapılan
bir iki değerlendirmeye ben de katılıyorum.
Bunlardan birisi Kürdlerin “hizmet”e değil de, kimlikleri
için oy verdikleridir.
Bir diğeri ise AK Partisi’ne yüzde 50 oy vererek onu
üçüncü kez iktidara taşıyanların, ülkenin genel
gidişatından, özellikle de bu partinin sunduğu
hizmetlerden memnun olduklarıdır.
Katıldığım bir başka tespit de,
giderek “devletlû”laşan AK Partisi’nin son seçimle birlikte
bu süreci tamamlayacağıdır.
Bir başka biçimde ifade etmek istersek, devrimci barutu
giderek tükenen AK Partisi’nden askeri vesayet ile kesin hesaplaşmaya
girişmesini ve “ileri demokrasiyi” kurmasını
beklemek aşırı iyimserlik olacaktır.
Kuşku yok, seçim sonrası sürecin en önemli gündem
maddeleri yeni bir anayasanın hazırlanması
ve Kürd sorunudur.
Birbiriyle ilintili olan her iki sorun, çözümü sadece Meclis’e
bırakılmayacak kadar önemli.
Hele “ustalaştıkça” devrimci barutu biten, değişimciliğinin
sınırlarına dayanan AK Partisi’nin çoğunlukta
olduğu bir Meclis’in, Türkiye’nin etnik ve dini yapısını
ifade eden, hak ve özgürlükleri güvence altına alan çağdaş
bir anayasa yapması imkânsız gibi bir şeydir.
Aynı Meclis’in, varlığı ile öteki sorunları
da etkileyen Kürd meselesinin çözümü konusunda inisiyatif
alarak gerekli yasal değişiklikleri yapacağını
söylemek de mümkün değil.
Bu görev asıl olarak devrimci, demokrat ve değişimden
yana olan güçlerin omzunda ve Kürd sorununun barışçıl
çözümü, bu güçlerin ortak mücadelelerinin ürünü olacaktır.
Bu nedenle Emek, Demokrasi, Özgürlük Blok’unun oluşması
ve bu Blok’un Meclis’te 36 kişiyle temsil edilmesi ve
üç legal Kürd partisinin imzaladığı Protokol,
söz konusu güçlerin işbirliği yönünde ileriye doğru
atılmış adımlardır.
Birlik konusunda adım atan siyasi güçler, birliğin
ete kemiğe bürünmesi ve sonuç alıcı olması
için gerekli duyarlılığı ve sorumluluğu
göstermek zorundadırlar.
Ama ne yazık ki bu noktada ne Kürd ulusal demokratik
hareketi iyi bir noktada ne de Blok içinde yer alan bazı
sol guruplar, Kürdlerin içinde bulunduğu hassas durumu
göz önünde bulunduruyorlar.
Örneğin Blok milletvekillerinden Ertuğrul Kürkçü’nün
seçildikten sonra yaptığı açıklamalar,
Kürdlerin ileriye yönelik politikaları açısından
sorunludur.
Kürdler, sorunlarının barış ve diyalog
yolu ile çözümünden yana olduklarını defalarca dile
getirdiler.
Ve diyalog kurulacak tarafların başında AK
Partisi hükümeti geliyor.
Oysa sayın Kürkçü’nün AK Partisi’ne yönelik söz konusu
açıklamaları diyalogun önündeki engelleri artırıyor,
taraflar arasındaki güven bunalımını derinleştiriyor.
Diyalog isteyenlerin dili, istemlerine uygun olmalıdır.
Ne yazık ki yeniden Batman milletvekili seçilen Bengi
Yıldız’ın bir vesile ili söyledikleri de işbirliği
ve dayanışma ruhuna uygun olmadığı
gibi, onu baltalıyor, güven bunalımı yaratıyor.
Sosyal paylaşım sitelerine de yansıdığı
gibi, Bengi Yıldız bir vesile ile “Bize verilen
destek Öcalan’a verilmiş destektir” diyor.
Elbette Bengi Yıldız ve arkadaşlarına
oy verenlerin önemli bir bölümü “Öcalan irademizdir” diyenlerdir.
Bu kesimler açısından Sayın Yıldız’ın
söylediklerinde ters bir şey yok.
Ama Bengi Yıldız da çok iyi biliyor ki Emek, Barış,
Özgürlük Blok’unu destekleyenler arasında görüşleri
Öcalan’ınkiyle uyuşmayan, ona karşı olanlar
da var.
Bu kesimler Blok adaylarını barış için,
“Kürd ve Türk analar ağlamasınlar” diye, Kürd sorunun
barışçıl ve diyalog ile çözülmesinin yolunun
açılması, barış, demokrasi ve değişim
sürecinin derinleşerek devam etmesi için desteklediler.
Bu nedenle Bengi Yıldız’ın bu söylemi bu kesimlerin
görüşlerini görmezden geliyor, onların iradesini
yok sayıyor.
Seçim sonrası, yeni anayasanın yapılması
ve Kürd sorununun çözüme kavuşturulması sürecinde,
Kürd ulusal demokratik güçlerin işbirliği ve dayanışmasının
önemi çok büyük. Bugüne kadar Kürd ulusal demokratik güçler
arasında kalıcı birlikler oluşmamışsa,
bunun başta gelen nedenlerinden birisi, taraflar arasında
var olan güvensizliktir.
Bengi Yıldız’ın bu söylemi, aynı zamanda
taraflar arasında güvensizliği artıran bir
söylemdir.
Bu ve benzeri nedenler, Kürdler arasındaki gerginliklerin
azaldığı, ilişkilerin giderek ısınmaya
başladığı bir dönemde tarafların,
bin düşünüp bir söylemelerini zorunlu hale getiriyor.
Unutmayalım ki diyalog yolunu kapatan, yurtsever güçler
arasındaki güvensizliği derinleştiren söylemlerin
faturası, ödenmeyecek kadar ağır olabilir.
Yazarın önceki yazılarından:
Unutulmaması
gerekenler…
Güney’den
Mart izlenimleri
Ne yapmamalı?
Çifte
standart
Bir
Kez Daha Kürdistanlı Partiler Konferansına Dair
Bir Kez Daha Kaderini Tayin Hakkı Üzerine
Bu
kadar kolay mı?
Sıkıcı
olsa da…
Söylenecek
Bir Şey Kaldı Mı?
Cesaret
Başbakan
İnsanlık Suçu İşliyor
Bir
kez daha..
Olur,
olur...
En
Erken Ölüm..
Referandum
Sonuçlarına Dair..
Evet,
Ama Yetmez
Bir
Konferans ve düşündürdükleri
Sivil
Toplum Kuruluşları Herkese Lazım
Eli
taşın altına koyma zamanı
“Demokratik
Özerklik”, Kaderini Tayin Hakkı ve samimiyet
Korkulanın
Başa Gelmemesi İçin
Renk,
renk
Samimiyet
Sınavı -3
Alınacak
Dersler Ve Bir Düzeltme
Anayasa
Cengleri-2
Allahın
Bildiğini Kuldan Saklamak
Mükemmelcilik
Yanlışta
Israr-2
Kemalist
Kanala Su Akıtmak..
Şehitler
Günü-2
Anayasa
Cengleri
Halepçe’de
Newroz
Ahmet
Altan’a Açık Mektup
Değişim..
“Taş
Atan Çocuklar” ve Demagoji
Tarafları
Bulunduğumuz Yere Çağırmak Doğru Değil..
Bir
Kez Daha Atı Arabanın Önüne Koymak Üzerine
“Herkesi
Kör Alemi Sersem Sananlar”
Ağca,
Samast, Darbe ve Açılım
Zamanı
Değil Mi?
Bir
Kez Daha “Türkiye Partisi” Ya Da “Çatı Parti” Üzerine
“Allah
Barzani ve Talabani’den Razı Olsun”
Eğer
Muhatap Çok Gerekliyse..
Taraf’tan
Yana Taraf Olmanın Zamanı
Açılım
devam etmeli
Demek
ki Neymiş!..
Her
İkisi De Doğru Söylüyor
Açık Mektup
Sayın
Erdoğan Devamını da Getirin
Zorlu
Ama Önemli Bir Başlangıç
Kurd
û Proseyê Aşitî Li Tirkiyê
6.
Kürdistan Hükümeti
“Ortadoğu’da
Allah’ın Dediği Olur”
Ez
jî Çûme Hecê
Kendi
Liderlerimizden Öğrenmek..
Bir
kez daha “Keşke” Dememek İçin
“Türk
Sorunu” mu?
1
Eylül ve Süreç
“Ölüm
ile Korkutup Sıtmaya Razı Etmek”
Xala
Hertimî Ya Rojeva me Ya Siyasî
İyimserlik
ve Olmazsa Olmazlar...
Seçim
Sonrası Sınavı
Güney
Seçimleri Ve Tavrımız
Halwesta
me
Demokrasi,
Dipçik ve Cop
Yetersiz
ama önemli..
“Peygamber
Ocağı” Böyle İse Eğer..
Olmazsa
olmazlar!..
Erdoğan Samimi İse Eğer..
Eğitim,
ama nasıl?
Gözden
Kaçırılmaması Gerekenler..
Türk
Devleti PKK İle De Görüşmelidir!..
Türkiye
Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Musul’da
Neler Oluyor?
“Türkiyelileşme"
Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın
Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler
Günü
Soğukkanlı
Olmanın Zamanı
29
Mart Sonrasına Dair
“Ya
Hezar ya Hiç”
Mart
Ayı ve Dersleri
Can
Kurban Bu Provokasyona
Kim
Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu
da böyle biline”
Yêzidiler,
Güven ve Vefa
“Kürdistanlı
Partiler Konferansı”
Bilim
İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı
Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri
Oturup Doğru konuşursak..
Darısı
Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin
Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan”
ve teferruat!..
Tekrarın
getireceği sıkıcılığı da
göze alarak..
Velev
ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk
Etmesi Gerekenler..
Arap
Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın
Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci
Tezkereye Dair..
Kirli
Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu
Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan
Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi
Çatı
Uzlaşmak…
Güngören,
Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte
Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
“Ordu
Yargı El Ele”
Anayasa
Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000
İmza ve “Yabancı”lar
1000
İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi
Olmak Gerekirse..
İyi
Şeyler
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|