PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 

Dema Nu ile söyleşi

Kemal Burkay

Sevgili okurlar,

Bu hafta köşemde Dema Nu gazetesiyle yapılan ve gazetenin 316 nolu son sayısında yayınlanan söyleşiyi veriyorum.

Hükümetin son dönemdeki açılımlarını samimi buluyor musunuz?

Şimdiye kadar Türk devlet adamları zaman zaman Kürt sorunu ile ilgili olarak söylediklerinin arkasında durmadıkları, örneğin Avrupa yolunda, uçakta söylediklerini ayakları yere değince unuttukları veya inkâr ettikleri için, AK Parti hükümetinin başlattığı son girişim konusunda da kamuoyunda belli kuşkuların olması doğal. Demirel, Çiller, Yılmaz öyle yapmışlardı. Erdoğan’ın bu konuya ilişkin söylediklerinde de zaman zaman iniş çıkışlar yaşandı. Öyle olunca “acaba bu son girişimde samimiler mi?” diye sormakta haksız sayılmayız. Elbet salt görüntüye ve söylenene bakamayız. “Ne yapmayı düşünüyorlar, ya da nereye kadar gidelebilirler?” diye sormamız doğaldır.

Ancak bu tür işlerde salt niyet okumak olmaz. Kanımca AK Parti hükümetinin başlattığı, Cumhurbaşkanı Gül’ün desteklediği bu girişim oldukça önemli.

Birincisi, hükümet Kürt sorununu adıyla seslendiriyor ve bir çözüm gereğinden söz ediyor. Bu çözümün ise şiddet politikalarıyla sağlanamıyacağını açıkça söylüyor. Bu, geçmişteki inkâr ve şiddet politikasından bir ayrılmadır ve Türkiye yönetici çevreleri bakımından önemli bir değişimdir, bir dönüm noktasıdır.

Ayrıca hükümet bu yeni anlayışın topluma benimsetilmesi, Kürtlerin yanı sıra Türklerin de kabul edeceği sorun çözücü adımların atılabilmesi için, kamuoyu oluşturmaya yönelik bir tartışma ve görüşme süreci başlattı. Bu da hükümetin bu konuda ciddi olduğunu gösteriyor.

Ancak hükümetten gelen bu girişimin, bu politika değişikliğinin henüz devletin tümü, tüm kurumlar, özellikle de askeri ve sivil bürokrasi tarafından benimsendiği söylenemez. Bilindiği gibi Kürtlerin haklarının tanınmasına yönelik ciddi adımlara bu kesimler hâlâ gereği gibi açık değiller.

Ayrıca, hükümetin bugün çözümden anladıkları ile bizim anladığımız da aynı şeyler değil. Bazı adımlar, örneğin çatışma ortamının sona ermesi hükümetin de bizim, yani Kürt tarafının da ortak istemi. Hükümetin bu yönde atacağı adımları bu nedenle destekliyoruz.

Kürt sorununun çözümü için nasıl bir model önerirsiniz?

Bizim önerdiğimiz model bellidir: Kürdistan Sosyalist Partisi başından beri Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkını savunuyor. Kürtler Ortadoğu’da sayıları 40 milyona, Türkiye sınırları içinde ise 20 milyona ulaşan bir ulus. Her ulus ve halk gibi bu onların en doğal temel hakkı. Bu ise iki biçimde hayata geçebilir: Ya ayrı devlet ya federasyon. Biz verili bölge ve dünya koşullarında gerçekçi çözümün federasyon olacağı inancındayız. Kuzey parçasında Türk halkıyla eştlik temelinde bir federasyonu savunuyoruz.

Kürt nüfusun çoğunluk oluşturduğu “Doğu illeri”nde, yani Kuzey Kürdistan’da federe bir yapı oluşmalı, aynen bugün Irak içinde, Güney Kürdistan’da olduğu gibi. Kürtler, serbest, demokratik seçimlerle bölge parlamentosunu seçmeliler, bölge hükümetini oluşturmalılar. Yani kendi kendilerini özgürce yönetmeliler.

Kürt dili Türkiye’de ikinci resmi dil olmalı, İlkokuldan üniversiteye kadar eğitim dili olmalı.

Çözüm için gerçekçi ve köklü adımlar bizce bunlardır. Bu durumda temel haklarına kavuşan Kürtler için sorun biter, ülkeye barış gelir. Her iki halk arasındaki birlik gönüllü birliğe dayanır ki asıl sağlam birlik budur. Ayrıca her iki halk hızla demokratikleşme ve gelişme yoluna girer.

Ancak Türkiye’deki siyasal ve psikolojik ortam şu anda henüz bu türden bir çözüme, böylesi köklü adımların atılmasına uygun değil. Biz de bunun farkındayız ve çözümün bir anda değil, süreç içinde olacağı kanısındayız. Şu an gerekli olan çatışma ortamına son vermek, siyasetin yolunu açmak, ülkenin demokratikleşmesi yönünde gerekli adımları atmak ve Kürt halkı bakımından kültürel hakları ve Kürdistan’da ekonomik durumu iyileştirici adımları atmaktır. Kanımca bu yapılabilir ve böylece ülkeye barış getirerek sorunun tam ve kalıcı çözümüne giden yol da açılır. 

Hükümetin çalışmalarının varacağı nokta ile ilgili bir öngörünüz var mı?

Bunu şimdiden kestirmek mümkün değil. Çünkü bu konuda hem kamuoyunda hükümete önemli bir destek, hem de statükocu ve çözüm karşıtı çevrelerden epeyce tepki var. Kanımca hükümet bu konuda kararlı oldukça destek artacak ve çözüm karşıtları daha da sıkışacaktır. Çünkü iç ve dış koşullar çözüm yönünde adımlar atmak için elverişlidir. En azından şu adımlar atılabilir:

  • Bir genel af çıkarılarak dağdakilerin inmesine de olanak sağlanması;
  • Çağdaş, demokratik bir anayasa ve bunun yanı sıra siyasi partiler yasası ve diğer yasaların demokratikleştirilmesi;
  • Kürt sorununun çözümünü gündemine koyan, ama şiddeti dışlayan siyasi partilere de serbestlik sağlanması;
  • Kürt dili ve kültürü önündeki engellerin kaldırılması; anadilde eğitim ve basın yayın alanında yeni adımlar;
  • Yerel yönetimlerin yetkilerinin genişletilmesi;
  • Coğrafi adların geri verilmesi;
  • Son 25-30 yılda yaşanan çatışma ortamı nedeniyle köylerini terk etmek zorunda kalan milyonlarca insanımızın dönüşüne olanak sağlamak için gerekli adımları atmak, yaralarını sarmalarına yardımcı olmak;
  • Köy koruculuğunu ve kirli savaşın ürünü Ergenekon, JİTEM ve benzeri yapıları, suç örgütlerini dağıtmak, işlenen suçlar nedeniyle hesap sormak.

Hükümetin bu ve benzer türden atacağı adımlara destek vermek ve onu teşvik etmek gerekir.

Kürt sorununun çözümü konusunda sizce kimlerle yada hangi kurumlarla görüşülmeli ve onların düşünceleri alınmalı?

Bence bu iş için, ayrım yapmadan, Kürt ya da Türk, siyaset sahnesindeki tüm aktörlerle, sivil toplum örgütleriyle, aydınlarla, dolaylı ya da dolaysız diyalog kurulmalı ve görüşleri alınmalı. Bu kapsamda her örgütün ve çevrenin yapabileceği bir katkı vardır, olmalıdır. Hükümet daha şimdiden bunu yapıyor ve bu olumlu, doğru bir yöntem.

Bu görüşme ve tartışmalar sonucunda, çözüm yanlısı kesimlerin hangi ortak noktalarda buluştukları da saptanabilir ve bu hükümetin atabileceği, atmayı düşündüğü adımlara yardımcı olur. Yeminli çözüm karşıtlarına ise ne yazık ki yapılabilecek bir şey yok. Böyleleri de vardır. Onlar ülkenin demokratikleşmesine, AB üyeliğine, Kürt sorunu ve Kıbrıs sorunu dahil, pek çok sorunun çözümüne karşılar. Onlar ne yazık ki çatışma ortamından besleniyor ve statükoyu sürdürebilmek için çözümsüzlük ve gerilim politikası izliyorlar. Onlara bakılarak politika belirlenemez. Kanımca yapılacak şey kamuoyunu değişim gereğine ikna ederek bu kesimlerin direncini kırmak veya onların yarattıkları engelleri aşmaktır.

Söyleşi tarihi: 20 Ağustos 2009

Yazarın önceki yazılarından:

Ne yazmalı?
Bu nasıl devlet, bu nasıl yargı?!
Statüko ile değişim arasında
Ahmet Altan sapla samanı karıştırıyor
Kelepir fiyatına çözüm!
Barış ve çözüm ortamı var mı?
Mardin olayı üzerine
Nesimi, Mahzuni, İhsani…
“Korku imparatorluğu”
ve arkadaşım Turgut Kazan...
Hizbullah-PKK, Jandarma silahları;
DTP’ye yönelik son operasyon

Güngören bombaları
Ve bir kez daha haklı çıkarken…
Ergenekon davası
Ve hukuk adına telaşlı çığlıklar..
.
Obama’nın ziyareti derde derman oldu mu?
29 Mart Yerel Seçimlerinin Sonuçları
Gül Kürdistan deyince...
Kar, bahar ve Newroz üzerine…
DTP sorumluları bu işlere ne der?
Bir hastane yazısı
Yerel Seçimler Üzerine
“Ergenekon”un kısa bir tarihçesi
İşte buna şaşıyorum!
Ergenekon üstüne titreyenler...
Bu telaş neyin nesi?
Onlar yalnız Ermenilerin değil, kendi halklarının da düşmanı
Din-siyaset ilişkileri
Ergenekon ve 33 asker
Din üzerine bir sohbet
Takke düştü, kel göründü
Türkiye sorunlarını neden çözemiyor?
Bezele de Dağlıca gibi bir provokasyon
Ergenekon ve Sol
Pirçandî û Pirsa Kurd
İçe kapanma olayı ya da kaplumbağa politikası
Kürtçe ve Türkçe yazma üzerine
Cambaza mı bakalım, hırsıza mı?
Komplolar, cinayetler, provokasyonlar… ”Devlet sırları!”
Sistemde açılan bu gedik önemlidir
Abant Platformu ve sömürgeci tezlerin yeni versiyonları
Ergenekon ve Dağlıca
”Bilgi Destek Planı” yıllardır yürürlükte..
Baskın Hoca’nın genellemeleri…
Bu nasıl bir ülkedir?
Umut ne AKP’de, ne Kemalizmde
AKP’nin “çözüm” paketi ve GAP
Kürt sorununda ekonomi ve siyasetin bağı
Sabancı Cinayeti’nin belgeleri de ortaya dökülürken...
AKP değişimin partisi değil
Eski film yeniden gösterimde mi?
Kedinin boynuna çanı kim takacak?
Ülkeyi batağa sokanlardan çözüm beklenemez
Yeni bir halk hareketine
gerek var
Canım tepki göstermek istemiyor
Sadun Hoca ve Hasretyan
Geçmiş olsun Sırp yoldaşlar!
Aslan Asker Şwayk ”Panodaki Şiir”e Karşı!
Türban ve laiklik üzerine
Ergenekon ve Türk medyasının çözülen dili
Düzenli köşe yazılarıma son verirken…
Hrant Dink’i anarken
AKP sistemle kaynaşırken..
Sekiz asker, bomba olayı ve Erdoğan…
Tarih, akıl ve ahmaklık üzerine
Kandil Operasyonu; hedefler, sonuçlar
Kürtlerin temsil sorunu
Sabah’taki söyleşi, DTP ve temsil sorunu üzerine
Oyunun yeni perdesi ve değişen taktikler
DTP’ye yönelik kapatma davası
Bush-Erdoğan görüşmesi ne sonuç verdi?
Militarizm Türkiye’yi teslim almak istiyor
Katil kim?.
PKK’nın silah bırakmasına veya yeni bir ateşkese karşıyım!
Bu çılgınlıkla nereye?..
Nasıl bir anayasa? – 3
Militarizm barışa, demokrasiye, gelişmeye engel
Türkiye Malezya olur mu? Keşke olabilse!
Nasıl bir anayasa? – 2 Kemalizm ayak bağı oldu
Nasıl bir anayasa?
Bir genel af  ”PKK sorununu” bitirir mi?
DTP’nin temel yanlışı ne?
Yedi kızın acı öyküsü Yaşamadan Öldüler
Yakın tarihe kısa bir gezinti
Kürdistan gerçeği, Kürt ulusal sorunu ve onurlu tavır
Türk dış politikasının rüşvetleri…
Yezidi Kürtlere yapılan saldırı
Türk Parlamentosu ve Kürtler
Seçimlerde Türkiye solu, Kürt Ulusal hareketi
22 Temmuz Seçimleri üzerine
Orman yangınları kimin işi?
Dink Davası ve Sivas
Bir mum yakmaya devam…
Kuzeyde bir hafta
Norveç sınırı, Laponlar, beyaz geceler…
Darbe ayağa düştü
Darbe planı işlemekte
Barzani “PKK terörü”nü destekliyor mu?
Hükümet gerçekleri halka anlatmalı
Sayın Sezer, nereden nereye!
Son terör eylemlerinin ardında kimlerin eli  var?
Sistem ne laik ne demokrat
“Dil Devrimi” ve “Güneş Dil Teorisi” komedisi
“Türk Tarih Tezi” komedisi
Paşalar Cumhuriyeti, berdevam mı?.
Kürt Dili nasıl kurtulur?
Türk medyası ya da Yalancı Çoban
General, istifa et!
Heyy, orada bir Müslüman yok mu?!.
Irkçı görüşlerin temeli yalan ve safsata-2
Türk-İslam sentezi ve Kürtler, Aleviler...
Irkçı görüşlerin temeli yalan ve safsata-1
Kim olursa olsun!
“Bu ırkçılık nerden çıktı?!”
Aman, 301’i değiştirmeyin!
Yanlışta direnenler, Sopayı çözüm sananlar...
“Halkın oyları” ve çıkar yol
Türkiye batağa nasıl saplandı..
Kerkük Kürdistan’a katılırsa...
Gerçek katil kim?
Ankara Konferansı üzerine
AB’ye sırtını dönen Türkiye’de Savaş hazırlığı mı, blöf mü?
Saddam cezasını buldu
Çıkara dayalı yanlış hesaplar
AB’nin son kararı üzerine
Baker Raporu ölü mü doğdu?
PKK neden taktik değiştirdi?
İlkesizlik ve Irak’ta çözüm
Bir kez daha Ermeni sorunu üzerine
Değişime direnen Türkiye
Sel, yangın vb. “doğal felaketler” üzerine..
Kürdistan, zenginlik içinde yoksul ülke..
Bir şarkı, bir şiir
Fransız Parlamentosu’nun kararı Ve Cezayir..
En büyük devletsiz ulus..
Oyunu gerçek sanmak-2
Oyunu gerçek sanmak.. (1)
Ana-babalar kirli savaşı sorgulamalı
Linç salgını yayılırken…
Lübnan’dan uzak dur, Kürdistan’a hücum!..
Uygarlıklar Savaşı mı?
Türkiye’nin Kerkük Sorunu!
Halkı yalanla besleyen rejimler…
Irak’ı bekleyen: Ya üçlü konfederasyon, ya üç ayrı devlet
Bölgemizde ve Dünyada barış ve istikrar için..
Statükonun yıkımına kim ağlar?
Terör ve PKK bahane, Hedefler çok başka…
Hürriyet’in tehlike çanları!
Kırk katır mı, kırk satır mı?..
Demirel, Çiller, Ağar, Güreş… Bunlar tanık mı, sanık mı?.
Şemdin’in yakalanması, destanlar, balonlar…
Başı türbanlı bir kadın neden cumhurbaşkanı olmasın?..
Çetelerle mücadelede hükümete destek vermeli
Ülkeyi esir alan ahtapot...
Sular ısınırken...
”Sanki herkes kör, herkes zincirlerle bağlı…”
Bu bir darbe değil mi?
Terör ne, terörizm ne?
TBMM Başkanı Arınç’ın kunuşması ve demokrasi üzerine..
Şemdinli’deki askeri yığınak neyin nesi?..
Rejimin Kürt halkına topyekün saldırısı
Baş terörist kim, PKK mı, Türk devleti mi?
Önyargı, tutku ve akıl...
Derin devlet oyununda Rejisör, figüran ve seyirci…
Suç ve Ceza
Yine bir şeyler dönüyor…
Sistem çürümüş, dökülüyor
Irak’ta iç savaş kaygısı ve kendi kendine gelin güvey olanlar..
ŞOVENİZMİN ESİR ALDIĞI BEYİNLER (*)
At izi it izine karışırken..
HAMAS ve PKK…

Sağduyu ve hoşgörü gerekli
Şemdinli’nin üstü örtülüyor
Adalet mi rezalet mi?.
Genelkurmay Gladyosuna sahip çıktı!
Türk Gladyosu tasfiye edilmedikçe…
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar
“Demokratik Cumhuriyet”in patenti Bay Öcalan’ın mı?
Türk rejimi neden Apo´ya sarıldı?
Kürt sorununa çözüm çeşitlemeleri üzerine…
Türkiye Kürtler konusunda İran’ın bile çok gerisinde…
Erdoğan’ın Şemdinli ziyareti ve alt kimlik-üst kimlik üzerine
Paris olayları ve küreselleşme üzerine
Olaylar böyle mi aydınlanacak?
Şemdinli bir fırsattır
Bu nasıl bir ilerleme?

Değişimi anlamak ve Kürt sorununda akılcı çözüm
Bilimsiz üniversite, hukuksuz adliye..
Türkiye’nin AB üyeliği ne Sevr’dir, ne de Lozan…
AB ile müzakereler başlarken umutlar - kaygılar...
3 Ekim bir dönüm noktası olacak
Sevgisiz bir ülke..
“Demokrat, özgür ve çağdaş Kürtlerin sesi…”
Provokasyon dumanları…
Asıl ölüm susmaktır
PKK’yı muhatap yapan kim?
Erdoğan’ın son tavrı
Doğu Kürdistan’daki son gelişmeler üzerine
Kürtçe şu anda zincirlerle bağlı
Öcalan İmralı´dan alınmalı
Derin Devlet ve PKK el ele..
Bir kez daha terör ve uluslararası sorunlar üzerine
Bir toplum nasıl kandırılır?
Bazı dostların ardından
AKP Alevileri yok sayıyor
ÇIKAR YOL - III Buyrun, örgüt de var, iş de!
Erdoğan’ın ABD gezisi: Türk tarafı için düş kırıklığıürk tarafı için düş kırıklığı
ÇIKAR YOL – II Teslimiyete karşı ulusal seçenek
Fransız Referandumu üzerine düşünceler

ÇIKAR YOL - I En başta umut gerekli
İşe yaramaz bir karar…
NE DEĞİŞMİŞ?.
Soykırım ve Yüzyıllık Nazizm
Kendi ordusunun işgali altında…
Türkiye’nin Kürt Politikası: Döverek Islah..
PKK’yı kim çözsün?.
Dün cami, bugün bayrak…
İstanbul sorunu artık Kürdistan sorunudur
Ermeni Soykırımı ve Orhan Pamuk Olayı
Bir kez daha laiklik sorunu ve Aleviler konusu
Ş I M A R I K…
Kürt Devleti ve Deli Dumrullar…
Dezînformasyon û Prowokasyon

Derin Devlet Tiyatrosunda Kürtler ve Türkler...

 
PSK Bulten © 2009