Sisteme kurban edilenler...
Kemal Burkay
Şu anda sitemizin (www.kurdistan.nu)
“basından” köşesinde yer alan Barış Yıdırım’ın
“Laik Türk ordusu ve cemevi” başlıklı yazısında
ilginç bir olaydan söz ediliyor. Olayı Yıldırım’ın
yazısından aynen alıyorum:
“Amasyalı bir Alevi olan Jandarma Astsubay
Murat Taş, Eruh’ta geçen hafta PKK’lilerle girdiği
çatışmada hayatını kaybeder. Defin işleminden
önce İstanbul’da ailesinin ikâmet ettiği Alibeyköy’deki
cemevine getirilir. Cemevi dedesi ve diğer ilgililer,
Taş’ı son yolculuğuna uğurlamak için hazırlanır.
Ve fakat ailesi ve diğer gelenler oradayken, askeri yetkililer
resmi törenin İstanbul Ataköy 5. Kısım Camii’nde
yapılacağı gerekçesiyle cenazeyi bir oldu bittiyle
Ataköy’deki camiye götürürler. Cenaze törenine, laikliğin
yılmaz bekçisi Türk ordusunun 1. Ordu Komutanı Orgeneral
Hasan Iğsız, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral
Hüseyin Nusret Taşdeler’in aralarında olduğu
ve yine laiklik savunucusu partinin genel başkanı
Deniz Baykal’ın olduğu birçok sivil ve askeri yetkilikatılır.„
Görüldüğü üzere, ailenin evlatları için, inançlarına
uygun olarak cemevinde tören yapmasına izin verilmemiş
ve “bir olup bittiyle”, aileye haber bile vermeden, cenaze
camiye taşınmış.
Bunun anlamı açık: Yıldırım’ın
yazısında anlattığı gibi, laiklik
şampiyonu geçinen Türk ordusunun komutanları da,
başka zaman uluorta “irtica” ile suçladıkları
kimileri gibi, cemevlerini bir inanç yeri saymamakta, oraya
olumsuz bir gözle bakmaktalar.
Bu olay bu ülkenin askeri bürokrasisinin, tüm demagojisine
karşılık, laik filan olmadığını
bir kez daha açıkça ortaya koyuyor. Zaten bu ülkede 12
Eylül anayasasıyla, aynı zamanda okullara koydukları
zorunlu din dersleriyle, laikliğe en büyük darbeyi indirenler
onların ta kendisi. Üstelik bugüne kadar, namaz kılan
ya da eşi başörtülü veya türbünlı her subayı
“mürteci” diye damgalayıp ordudan atarken, yüzbin personelli
Diyanet İşleri Teşkilatı ile zorunlu din
dersinden şikâyet ettikleri görülmedi.
Bu işin bir yanı ve oldukça önemli.
İşin diğer yanına gelince... Şehit
astsubay’ın “Amasyalı bir Alevi” olması ilgimi
çekti. Belki aynı zamanda Kürttür de...
Son yıllarda “PKK ile çatışma” ya da “taciz
ateşi”, “mayın patlaması” sonucu şehit
olan askerlerin durumu hep ilgimi çekmiştir. Bunlar çoğunlukla
Kürt veya Alevi, bazen Alevi-Kürt kökenlidirler. Kanımca
bunlar özellikle seçilip çatışma alanına, sınır
karakollarına sürülmekte, operasyonlarda kendilerine
öncü rolü verilmekte. Ama ya gereği gibi korunmamakta,
ya da ölümleri çoğu zaman şüpheli olmaktadır.
Örneğin daha kısa süre önce PKK mayını
sonucu öldüğü söylenen altı askerin, aksine ordu
tarafından döşenen mayınların patlaması
sonucu öldükleri ortaya çıktı ve generallar bunu
“olur böyle hatalar!” deyip gizlediler; ama sesleri internet
sayfalarına yansıdı...
Bu ve benzer olayların bir rastlantı, “hata” filan
olmadığı, çok sistemli biçimde hayata geçirildikleri
kanısındayım. Artık sınır yörelerinde
böylesine ölümler veya “şehitlikler” oldu mu, ne “PPK
ile çatışma” sözüne, ne “PKK mayını” veya
“hain pusu” laflarına inanıyorum. “Bunlar acaba
nereli? Kürt mü Alevi mi? Bunlar yine hangi olumlu gelişmeyi
sabote etmek için bile bile kurban edildiler?..” soruları
kafama akın ediyor.
Olayları dikkatle izleyen çoğu yorumcunun ve kişinin
de aynı şekilde düşündüğünden hiç kuşkum
yok. Kirli savaşı ısrarla sürdüren, bundan
beslenen, palazlanan, bu sayede ekonomik-politik olağanüstü
yetki ve imtiyazlar sağlayan militarist kesimin ve Baykal,
Bahçeli gibi destekçilerinin, sivil bürokrasideki kapıkullarının,
bu insanlara acıması için bir neden yoktur. Onlar
böylece bir taşla birkaç kuş vurmakta, bir yandan
Kürdü-Aleviyi birbirine kırdırmakta, bir yandan
da bu kanın üstünden terör edebiyatı yapıp
Türk halkını kandırmakta, kışkırtmakta,
kirli savaşı sürdürmek için bahaneler yaratmaktadırlar.
Zaten cephede ölenler içinde Türk asıllı ve Sünni
inancından insanlar olsa bile -ki elbet vardır-
bunlar da hep yoksul köylü çocuklarıdır ve militarizmin,
statükonun çıkarları için acımasızca kurban
edilmekteler. Siz hiç bir generalin, büyük burjuvanın,
üst düzey politikacının çocuğunun veya yakınının
cehpeye gönderildiğini veya şehit olduğunu
duydunuz mu?
Subaylar içinde bile cephede veya görev sırasında
vuruldu, kazada öldü denenlerin çoğunun ölümü kuşkulu.
Bazıları açıkça Ergenekon türü çetelerin kurbanı
oldular. Orgeneral Eşref Bitlis, Tuğgeneral Bahtiyar
Aydın, Albay Rıdvan Özden, Diyarbakır Emniyet
Müdürü Gaffar Okkan gibi... JİTEM’ci Cem Ersever, MİT’çi
Tarık Ümit bile bu iç vuruşmalarda harcandılar.
Bu acıımasız yöntem aslında bu devlet
için yeni değil. Onun bu alanda uzak geçmişten gelen
yeterince deneyimi var. Örneğin Osmanlı’nın
devşirme örgütlenmesi ve Yeniçeri ordusu...
Osmanlı savaştığı ve yenilgiye uğrattığı
ülkeleri talan eder, bununla hazinesini doldururdu. Bunun
yanı sıra, özellikle Hıristiyan halkların
erkeklerini acımasızca kılıçtan geçirir,
güzel kız ve kadınlarını alıp haremine
kapatır, erkek çocuklarına da el koyup bunları
küçük yaştan itibaren asker olarak eğitir ve bununla
Yeniçeri ordusunu kurardı. Bu orduyu yine bu halklarla
savaşmaya, onların direnişlerini bastırmaya
ve yeni fetihlere gönderirdi... Böylece “kahraman” yeniçeriler,
bilerek bilmeyerek, anavatanlarını çiğner,
bağrından çıktıkları insanları
kılıçtan geçirirlerdi...
Osmanlı bunun yanı sıra, yönettiği tüm
halkların zeki ve yetenekli çocoklarını Enderun’da
eğitip kapıkulu haline getirir ve onlarla bu halkları
yönetirdi. Sivas’lı ve Alevi-Kürt kökenli Hızır
Paşa bunun ünlü örneğidir. Osmanlı onu çocuk
yaşta alıp kendi kapıkuluna çevirdikten sonra
Sivas’a vali yaptı ve Pir Sultan ve yaranlarını
ezip darağacına çekme rolünü de ona verdi...
Osmanlı mirasçısı TC’de de bu türden Hızır
paşalar az değildir. Onları bazen Ordu’nun
üst kademelerinde, bazen ordunun brifinglerine katılan,
generallerin önünde çocuklar gibi dizilip ders alan Yargıtay
ve Danıştay’ın “yüksek” yargıçları
arasında, bazen aynı türden “prof” efendiler arasında
görüyoruz...
Kürdü ve Türkü, Alevisi ve Sünnisi ile yoksul ve emekçi halk,
bu ülkenin insanının yüzde doksanı ne zaman
bu oyunun farkına varır, efendilerin çıkarı
için nasıl aldatıldığını, birbirine
kırdırıldığını, kurban
edildiğini anlar ve “Bir çocuğum şehit oldu,
daha geride şu kadar çocuğum var, onlar da vatana
feda olsun!” türünden aptalca ve kölece laflar etmekten kurtulur,
bu oyuna tepki gösterir, kendi çocuklarının hayatına
sahip çıkarsa, işte o zaman bu kirli savaş
son bulacak, bu ülkeye barış ve özgürlük gelecektir...
O zaman “vatan” gerçekten üzerinde yaşamaya değer
olacaktır.
Bu ne zaman mı olur? Bilemem. Uyanışın
bazı işaretleri varsa da, çoğunluk henüz kendisine
anlatılan masalların etkisinde ve mışıl
mışıl uykusunda...
Yazarın önceki yazılarından:
Ayıp
diye bir şey vardır, Bay Akyol!
Şu
bölme, bölünme hikâyesi...
Dema
Nu ile söyleşi
Ne
yazmalı?
Bu
nasıl devlet, bu nasıl yargı?!
Statüko
ile değişim arasında
Ahmet
Altan sapla samanı karıştırıyor
Kelepir fiyatına çözüm!
Barış
ve çözüm ortamı var mı?
Mardin
olayı üzerine
Nesimi,
Mahzuni, İhsani…
“Korku
imparatorluğu”
ve arkadaşım Turgut Kazan...
Hizbullah-PKK,
Jandarma silahları;
DTP’ye yönelik son operasyon
Güngören
bombaları
Ve bir kez daha haklı çıkarken…
Ergenekon
davası
Ve hukuk adına telaşlı çığlıklar...
Obama’nın
ziyareti derde derman oldu mu?
29
Mart Yerel Seçimlerinin Sonuçları
Gül
Kürdistan deyince...
Kar,
bahar ve Newroz üzerine…
DTP
sorumluları bu işlere ne der?
Bir
hastane yazısı
Yerel
Seçimler Üzerine
“Ergenekon”un
kısa bir tarihçesi
İşte
buna şaşıyorum!
Ergenekon
üstüne titreyenler...
Bu telaş neyin nesi?
Onlar
yalnız Ermenilerin değil, kendi halklarının
da düşmanı
Din-siyaset
ilişkileri
Ergenekon
ve 33 asker
Din
üzerine bir sohbet
Takke
düştü, kel göründü
Türkiye
sorunlarını neden çözemiyor?
Bezele
de Dağlıca gibi bir provokasyon
Ergenekon
ve Sol
Pirçandî û Pirsa Kurd
İçe kapanma olayı ya da kaplumbağa politikası
Kürtçe ve Türkçe yazma üzerine
Cambaza
mı bakalım, hırsıza mı?
Komplolar,
cinayetler, provokasyonlar… ”Devlet sırları!”
Sistemde açılan bu gedik önemlidir
Abant Platformu ve sömürgeci tezlerin yeni versiyonları
Ergenekon
ve Dağlıca
”Bilgi
Destek Planı” yıllardır yürürlükte..
Baskın
Hoca’nın genellemeleri…
Bu
nasıl bir ülkedir?
Umut ne AKP’de, ne Kemalizmde
AKP’nin “çözüm” paketi ve GAP
Kürt
sorununda ekonomi ve siyasetin bağı
Sabancı
Cinayeti’nin belgeleri de ortaya dökülürken...
AKP
değişimin partisi değil
Eski
film yeniden gösterimde mi?
Kedinin
boynuna çanı kim takacak?
Ülkeyi
batağa sokanlardan çözüm beklenemez
Yeni bir halk hareketine
gerek var
Canım
tepki göstermek istemiyor
Sadun
Hoca ve Hasretyan
Geçmiş olsun Sırp yoldaşlar!
Aslan
Asker Şwayk ”Panodaki Şiir”e Karşı!
Türban
ve laiklik üzerine
Ergenekon
ve Türk medyasının çözülen dili
Düzenli köşe yazılarıma
son verirken…
Hrant
Dink’i anarken
AKP
sistemle kaynaşırken..
Sekiz
asker, bomba olayı ve Erdoğan…
Tarih,
akıl ve ahmaklık üzerine
Kandil
Operasyonu; hedefler, sonuçlar
Kürtlerin
temsil sorunu
Sabah’taki
söyleşi, DTP ve temsil sorunu üzerine
Oyunun yeni perdesi ve değişen
taktikler
DTP’ye
yönelik kapatma davası
Bush-Erdoğan
görüşmesi ne sonuç verdi?
Militarizm
Türkiye’yi teslim almak istiyor
Katil
kim?.
PKK’nın
silah bırakmasına veya yeni bir ateşkese karşıyım!
Bu çılgınlıkla
nereye?..
Nasıl
bir anayasa? – 3
Militarizm barışa, demokrasiye, gelişmeye engel
Türkiye
Malezya olur mu? Keşke olabilse!
Nasıl
bir anayasa? – 2 Kemalizm ayak bağı oldu
Nasıl bir anayasa?
Bir
genel af ”PKK sorununu” bitirir mi?
DTP’nin
temel yanlışı ne?
Yedi
kızın acı öyküsü Yaşamadan Öldüler
Yakın
tarihe kısa bir gezinti
Kürdistan gerçeği, Kürt ulusal sorunu ve onurlu tavır
Türk
dış politikasının rüşvetleri…
Yezidi
Kürtlere yapılan saldırı
Türk
Parlamentosu ve Kürtler
Seçimlerde
Türkiye solu, Kürt Ulusal hareketi
22
Temmuz Seçimleri üzerine
Orman
yangınları kimin işi?
Dink
Davası ve Sivas
Bir
mum yakmaya devam…
Kuzeyde
bir hafta
Norveç sınırı, Laponlar, beyaz geceler…
Darbe
ayağa düştü
Darbe
planı işlemekte
Barzani
“PKK terörü”nü destekliyor mu?
Hükümet
gerçekleri halka anlatmalı
Sayın
Sezer, nereden nereye!
Son
terör eylemlerinin ardında kimlerin eli var?
Sistem
ne laik ne demokrat
“Dil
Devrimi” ve “Güneş Dil Teorisi” komedisi
“Türk
Tarih Tezi” komedisi
Paşalar
Cumhuriyeti, berdevam mı?.
Kürt
Dili nasıl kurtulur?
Türk
medyası ya da Yalancı Çoban
General,
istifa et!
Heyy,
orada bir Müslüman yok mu?!.
Irkçı
görüşlerin temeli yalan ve safsata-2
Türk-İslam
sentezi ve Kürtler, Aleviler...
Irkçı
görüşlerin temeli yalan ve safsata-1
Kim
olursa olsun!
“Bu
ırkçılık nerden çıktı?!”
Aman,
301’i değiştirmeyin!
Yanlışta
direnenler, Sopayı çözüm sananlar...
“Halkın
oyları” ve çıkar yol
Türkiye
batağa nasıl saplandı..
Kerkük
Kürdistan’a katılırsa...
Gerçek
katil kim?
Ankara
Konferansı üzerine
AB’ye
sırtını dönen Türkiye’de Savaş hazırlığı
mı, blöf mü?
Saddam
cezasını buldu
Çıkara
dayalı yanlış hesaplar
AB’nin
son kararı üzerine
Baker
Raporu ölü mü doğdu?
PKK
neden taktik değiştirdi?
İlkesizlik
ve Irak’ta çözüm
Bir
kez daha Ermeni sorunu üzerine
Değişime
direnen Türkiye
Sel,
yangın vb. “doğal felaketler” üzerine..
Kürdistan,
zenginlik içinde yoksul ülke..
Bir
şarkı, bir şiir
Fransız
Parlamentosu’nun kararı Ve Cezayir..
En
büyük devletsiz ulus..
Oyunu
gerçek sanmak-2
Oyunu
gerçek sanmak.. (1)
Ana-babalar
kirli savaşı sorgulamalı
Linç
salgını yayılırken…
Lübnan’dan
uzak dur, Kürdistan’a hücum!..
Uygarlıklar
Savaşı mı?
Türkiye’nin
Kerkük Sorunu!
Halkı
yalanla besleyen rejimler…
Irak’ı
bekleyen: Ya üçlü konfederasyon, ya üç ayrı devlet
Bölgemizde
ve Dünyada barış ve istikrar için..
Statükonun
yıkımına kim ağlar?
Terör
ve PKK bahane, Hedefler çok başka…
Hürriyet’in tehlike çanları!
Kırk katır mı, kırk satır mı?..
Demirel, Çiller, Ağar, Güreş… Bunlar tanık
mı, sanık mı?.
Şemdin’in
yakalanması, destanlar, balonlar…
Başı
türbanlı bir kadın neden cumhurbaşkanı
olmasın?..
Çetelerle
mücadelede hükümete destek vermeli
Ülkeyi
esir alan ahtapot...
Sular
ısınırken...
”Sanki
herkes kör, herkes zincirlerle bağlı…”
Bu
bir darbe değil mi?
Terör
ne, terörizm ne?
TBMM
Başkanı Arınç’ın kunuşması ve
demokrasi üzerine..
Şemdinli’deki
askeri yığınak neyin nesi?..
Rejimin
Kürt halkına topyekün saldırısı
Baş
terörist kim, PKK mı, Türk devleti mi?
Önyargı,
tutku ve akıl...
Derin
devlet oyununda Rejisör, figüran ve seyirci…
Suç
ve Ceza
Yine
bir şeyler dönüyor…
Sistem
çürümüş, dökülüyor
Irak’ta
iç savaş kaygısı ve kendi kendine gelin güvey
olanlar..
ŞOVENİZMİN
ESİR ALDIĞI BEYİNLER (*)
At
izi it izine karışırken..
HAMAS
ve PKK…
Sağduyu
ve hoşgörü gerekli
Şemdinli’nin
üstü örtülüyor
Adalet
mi rezalet mi?.
Genelkurmay
Gladyosuna sahip çıktı!
Türk
Gladyosu tasfiye edilmedikçe…
Yalancının
mumu yatsıya kadar yanar
“Demokratik
Cumhuriyet”in patenti Bay Öcalan’ın mı?
Türk
rejimi neden Apo´ya sarıldı?
Kürt
sorununa çözüm çeşitlemeleri üzerine…
Türkiye
Kürtler konusunda İran’ın bile çok gerisinde…
Erdoğan’ın
Şemdinli ziyareti ve alt kimlik-üst kimlik üzerine
Paris
olayları ve küreselleşme üzerine
Olaylar
böyle mi aydınlanacak?
Şemdinli
bir fırsattır
Bu
nasıl bir ilerleme?
Değişimi
anlamak ve Kürt sorununda akılcı çözüm
Bilimsiz
üniversite, hukuksuz adliye..
Türkiye’nin
AB üyeliği ne Sevr’dir, ne de Lozan…
AB ile müzakereler başlarken umutlar - kaygılar...
3
Ekim bir dönüm noktası olacak
Sevgisiz
bir ülke..
“Demokrat,
özgür ve çağdaş Kürtlerin sesi…”
Provokasyon
dumanları…
Asıl
ölüm susmaktır
PKK’yı muhatap yapan kim?
Erdoğan’ın son tavrı
Doğu Kürdistan’daki son
gelişmeler üzerine
Kürtçe
şu anda zincirlerle bağlı
Öcalan
İmralı´dan alınmalı
Derin Devlet ve PKK el ele..
Bir kez daha terör ve uluslararası sorunlar
üzerine
Bir toplum nasıl kandırılır?
Bazı dostların ardından
AKP Alevileri yok sayıyor
ÇIKAR YOL - III Buyrun,
örgüt de var, iş de!
Erdoğan’ın ABD gezisi: Türk tarafı
için düş kırıklığıürk
tarafı için düş kırıklığı
ÇIKAR YOL – II
Teslimiyete karşı ulusal seçenek
Fransız Referandumu üzerine düşünceler
ÇIKAR
YOL - I En başta umut gerekli
İşe
yaramaz bir karar…
NE
DEĞİŞMİŞ?.
Soykırım ve Yüzyıllık Nazizm
Kendi
ordusunun işgali altında…
Türkiye’nin
Kürt Politikası: Döverek Islah..
PKK’yı
kim çözsün?.
Dün
cami, bugün bayrak…
İstanbul
sorunu artık Kürdistan sorunudur
Ermeni Soykırımı ve Orhan Pamuk Olayı
Bir
kez daha laiklik sorunu ve Aleviler konusu
Ş
I M A R I K…
Kürt
Devleti ve Deli Dumrullar…
Dezînformasyon û Prowokasyon
Derin
Devlet Tiyatrosunda Kürtler
ve Türkler...
|